Kum Saati- 2 (692) Şiiri - İbrahim Arslan

İbrahim Arslan
1000

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Kum Saati- 2 (692)

Kalbim acımasın mı şimdi,
Yoksun işte şu soğuk odanın içinde,
güneş yüzüme yüzüme vururken…
Canım acımasın mı,
üstüme üstüme geliyorken duvarlar,
Ben sıkışıp kalırken arasında duvarların...
Soğuk oda.
Bu güneş soğuk,
bakma yaktığına.
Duvar her taraf…
O konuştuğum duvarlar,
O yalnızlığını paylaştığım duvarlar
yaban bana, yabancı…
Ne acı sana anlatmak bunları,
Sen sensizliği hiç tatmadın,
hiç yaşamadın ki sen sensizliği…
***
Yorgun bu gökyüzü işte benim gibi,
ha kapandı ha kapanacak yeryüzüne.
***
Senin yüzünü bir lahzacık görsem,
görseydim ve ben hiç yazmayacaktım,
Bu kara, insanın içine gam veren,
insanı darmadağın eden bu satırları!
Kalemim kan damlamasın mı şimdi,
her satırda sen varsın ve sen yoksun yanımda hiç…
Hiçbir zaman olmadın ki…
Hiçbir zaman olmadı akşam,
hiç dolmadı kum saati…
Hep ben gibi perişan Şiir?
Neredesin sen ey şiirlerimin ve şiirin perisi!
Boğ şu geceyi, bırakma bu karanlıkta.
Yeter ışığım benim, ayım, güneşim yeter!
Çık benimle sabaha bu gece, bir gece…
15.09.2014

İbrahim Arslan
Kayıt Tarihi : 25.9.2014 09:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Aynı günde yine eşimi beklerken yazdığım şiir

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!