Kum Rengi Kül Şiiri - Yorumlar

-baba siirin ustune bi deli oturmus kalkmiyor..

-hele al gel bakiyim nasil deliymis o

-gelmiyor..

- ey o zaman kovala gitsin..

-gitmiyorda..

gibi durum soz konusu iken.. hangi siirin okunabilecek.. hangisinin iyi hangisinin kotu oldugu hususunda.. yorumcularin yaptigi yorumlar buyuk onem arzediyor.. siiri hic okumamis kisi kafasinda o siire ait fikir olusuyor..

benim burda nacizane onerim.. sol kosede tabak gibi profil resmini gordugumuz abi ablalarimizin.. hemen altta dogum yeri ve yasi gorulurken.. egitim durumlari ve meslekleri yazmiyor..

ben onlarin yorumlarinin isabetini yas ve dogum yerine gore degil.. bir yerde mesela edebiyat fakultesinde akademisyenmi yoksa yufkaci kadayifci yogurtcu.. yada ne bileyim.. overlokcu romoyozcu cift dikisci olusuna gore.. onun bir avam zevk gurusumu.. yoksa seckin elit gurme eksperiz olup olmadigini bilmem getekir oyle degilmi..

en azindan. tahsil durumlari yazilip.. bu ali pkulundan bu ilkokul terk.. diye o yorumcunun begenip begenmediginde ki ciddiyetin.. siiri hic okumamis kisi icin..

-filanca okumus iyi demis begenmisse benim okumama gerek yok bu siir iyidir.. diye somut olgu elde edilmesi gerekmezmi .. nacizane fikrim..
ilgili duzenleme yapilip.. boyle olursa iyi olur kanimca.. saygilarimla..

Bu bir lisan-ı hafîdir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta'

…hay sen çok yaşa hemi HOCAM yine edebiyatın dilini konuşturdun. Hocam şu Ahmet Haşim’e ait naklettiğiniz beyiti okuyunca bir an afalladım. Allah Allah bu mısralar günün şairine ait değil. Bunlar ortaokul günlerimden tanıdık mısralar. iyi ama bu şairenin şiiri içerisinde ne arıyor dedim. Çünkü sıkıldığım için şiiri tam okuyamadığımdan olsa gerek. Yani naklettiğin mısraları bir anda şaireye aitmiş gibi okudum.

“ Biraz da Cem Yılmaz matinelerini andırdı:

Gülmekten altına yapan seyirciye, dışarı çıktığında sorarlarmış:
-Yav ne anlattı bu Cem denen Âdem?
-Valla ne anlattığını bilmem; ama dehşet güldük.

Sahi şair ne anlattı da ruhumuz pır pır ediyor?
Şairlik bu mu yoksa Naima ustam :))…Edebiyat HOCASI.”

…fotoğrafı çok güzel çekmişsiniz. Aynen öyle.

Her kadın hamur yovurur lakin herkes çatlatamaz derler eğer yediğin yemek yediğin lokantaya çekerse lezzeti vardır lukanta hep dolu olur şiir de öyle dönüp dünüp okunuyorsa lezzet var demektir tabi herkesin tamak tatı farklıdır bunu da gözden kaçırmayalım

'Bu bir lisan-ı hafîdir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta'

Usta'nın beyti dilime pelesenk oldu bu şiiri okuduktan sonra.Nasıl bir çağrışımdır bu çözün gari...

Rahmetli Pehlül'ün meşhur deyişi gibi:
'Bu şair, dünyaya şairlik misyonuyla fırlatılmış.'
Ne anlattığını anlamadık gerçi; ama olsun yabancı bir şarkının ezgilerinde kaybolmak gibi bir şey işte, anlamasak da sarıverdi ana kucağı gibi.

Biraz da Cem Yılmaz matinelerini andırdı:

Gülmekten altına yapan seyirciye, dışarı çıktığında sorarlarmış:
-Yav ne anlattı bu Cem denen Âdem?
-Valla ne anlattığını bilmem; ama dehşet güldük.

Sahi şair ne anlattı da ruhumuz pır pır ediyor?
Şairlik bu mu yoksa Naima ustam :))

Öptüm janlarım :))

Gözlerinde tut gökyüzünü
Düşmesin yanaklarına
Yoksa bir sevda ölür
Bir sevdalı ölmezken bu kavgada...

nağıldı sanki bir az duzlu bir az acı

çok zahmet etmişsin

ne kadar benden bir şiir dedim...
ne kadar ondan,ne kadar bizden..
barışık şiir,sevdalı şiir,güzel şiir..


1 eylül dünya barış günümüz kutlu olsun dostlar

Bu şairde iş var bence. 'Bugüne kadar neredeymiş?' dedim ve araştırdım. Bizde tek şiiri kayıtlıydı. Yukarıdaki şiiri başka bir sitede buldum ama siirin bir de giriş bölümü vardı. Buradaki mi eksik, oradaki mi fazla bilemedim. Bu yüzden o bölümü ekliyorum.

10.08. 2012
Kum Rengi Kül
Nilay Altay

Uyandım daha rüyalar bebek iken
Katranlı bir gecenin siyahını kaldırdım üzerimden
Bir müddet uzak kaldım gülümseyen çocuklar ülkesinden
Hava da soğuktu, idamlıktı yıldızların duruşları
Bilemedim kağıdın çıkmaz sokaklarını. Yabancılaştım
Tanıyamadım hüznümdeki çizgileri. Kayboldum
Rüzgarlara kiraladım mektup zarflarını
Adımı da hatırlayamadım adının yanında.
Uyandım

Kahveler isyan ediyordu
Dudaklarımda kırılan fincanlar içinde
''Sigara içer misin?''diye sabrımın ayaklarına kapanıyordu
Ucuz sigara paketleri yatağımın dibinde.
Saçlarımı ıslatıyordu havada raks eden nem
Tam ayağa kalkacaktım ki güneşle ıslanmama rağmen ;

Düştüm külleri içerisine
bir şehrin
Halbuki ben cehennemi dudaklarımda söndürebilirdim
Mapushane sabahlarını
hatırlatmasaydı ellerin

1.

Henüz kısa bir şiiri çekmemiştim içime
Zoraki doğan güneş içinde......

Sonuç olarak güçlü bir şiir diline ve özgün imgelere sahip bir kalem bu...Gönülden kutluyor, seçici kurula tercihinden ötürü teşekkür ediyorum.

Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
inanmazdım dosyalara sığacağına
gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken
hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

(İsmet Özel - Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak
)

orwellci kabuslarin ongordugu insan modeli.. topluluklar icre yanlizliga mahkum edilen bireyin.. ilk firsatta.. eline gecirdigi raket ile.. duvara atacagi tenis topuna.. yine kendi kendisinin vuracagi.. bu bicimde yanlizlik durtusunden irayacagi dusunuluyordu..

bilisim teknolojilerinin hayata gecisi ile.. foruma astigi siirine.. degisik nick farkli ad ile.. yine kendisi yorum yapabilen birey.. ayni zamanda diger refleks mekanizmalarinin da kendisi gibi hareket ettigini kesfedip.. karsilikli.. kek pasta yenilen.. bir gun duzenleme seramonisine donustu..

diger.. dostluk arkadaslik ve sohbet odalari ile.. sosyal paylasim siteleri kadar ilgi goremeyen.. siir edebiyat forumlarimiz.. topu duvara degil rakibe atacak.. gercek halk kahramanlarini.. fragmanlardan daha cok ilgi toplayacak avantur maceraci bireyleri ariyor.. sahi nerde o.. belki cok yakinimizda.. hepsi beynimizi kafatasimiz icinde sanmamizdan sartli refleksinden kaynaklaniyor.. halbu ki durum baska.. esen yelde o..

beyin murekkebini.. kaleme.. yapmaciksiz.. kasintisiz.. yalan dolandan uzak akitabilirsek.. edebiyatimizda kitlelerle barisacaktir bence..

kodummu oturtur supermenlere.. bir dudagi yer bir dudagi gokte hecuc mecuclere ihtiyac yok.. kral ciplaksa ciplak giyinmisse giyinik.. yalan dolansiz gercek donkisotlara.. yeldegirmenine kuyrugu kaptirmis.. pehlullere ihtiyac var bence.. pehlul nerdesin corban soguyor.. saygilar..