Kültürel Ve Sosyal Faaliyetlere Öncülük. ...

Suat Tutak
256

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kültürel Ve Sosyal Faaliyetlere Öncülük.. (Anılardan Bir Yaprak daha..)

ANILARDAN
(Bir yaprak daha..) 21.01.1989
Suat TUTAK
KÜLTÜREL VE SOSYAL FAALİYETLERE ÖNCÜLÜK..

Değerli okuyucuların bilgileri olduğu üzere; 1960’lı yıllardan buyana, Edebiyatımızın Roman, Makale, Şiir gibi çeşitli dallarında yazdığımız eserlerle basın-yayın hayatında zaman zaman eserler vermeye çalıştık.. Söke’li gençlerimiz bu konuda da başarılı bir geçmişe sahiptir. Söz sahibi sayılabilirler diyebiliriz..
1960’lı yılların ikinci yarısında (birinci yarısında da sayabiliriz) Halk Eğitim çalışmalarıyla Musiki Dalında (O yıllar için birkaç isim sayacak olursak: Kenan URAS NEYZEN, Halil ÖZŞARLAK KANUN –genelde korist olarak- Nihat Öğünçoğlu Yaylı TAMBUR, Mehmet KARAOĞLU UD, merhum Dr. Sadi TARLAN (Titrek-Dişçi) NEYZEN, ben de o gurupta korist olarak, ki şuan çoğunu hatırlayamadığım arkadaşlarla Türk Sanat Müziği çalışmaları yapardık Halk Eğitimde. Allah rahmet eylesin merhum dişçi Sadi bey bize musiki konusunda sık sık dersler de verirdi.) ve Tiyatro dalında uzun, uzun faaliyetler gösterip, oyunlar ve edebiyat geceleri düzenlediğimiz aylarımız çok olmuştur..
1970’li yıllara kadar bu gibi faaliyetler (Örneğin: 1968 yılında; asker dönüşü Söke Halk Eğitim Merkezinde ki o yıllar kulakları çınlasın sevgili sayın hocamız İrfan ALGÜR Halk Eğiti Müdürlüğüne yeni atanmıştı. Hazırlıklar içindeydi. Ben; bir Amatör Tiyatro grubu oluşturup, bir dernek çatısı altında olmak üzere Söke’de ilk defa AMATÖR ŞEHİR TİYATROSUNU kurmuştum. Rahmetli arkadaşım ve dostum merhum Murtaza UÇANSOY’un baş rolünü oynadığı, Hababam Sınıfı oyununu sahneye koymuştuk. Hacı Halil Paşa Söke Halk Kütüphanesinin bünyesindeki koruma derneğine bağlı olarak ekibimiz çalışmalarını yapmış, o oyunu eski Dicle Sineması salonunda gece ve gündüz olmak üzere iki kez sahnelemişti.Ve de büyük ses getirmiş, o gün için sükse yapmıştı. Amma daha sonra dernek yönetimiyle oyuncular arasında çıkan küçük bir anlaşmazlık sebebiyle dağılmıştır.) ilçemizde daha yoğun ve daha doyurucu idi... Ancak; daha sonraki yıllarda ilçemizde bu gibi Sosyal ve kültürel çalışmalar az ilgi gördü. Sanki durgunluk çağımızdı... Güncelliğini kaybeder oldu. 1980 yıllarına kadar olan dönem içinde tamamen durgunluk gösterdi.
1980’li yılların birinci yarısında Kültürel ve sosyal faaliyetler tekrar canlanır gibi olup gündeme geldi.İkinci yarısında ise bu yoğunluk biraz daha arttı. İlgi çoğaldı..
Bu sosyal ve kültürel faaliyetlerde görülen iniş, çıkışların elbet köklü ve önemli, çeşitli boyutlara uzanan nedenleri, niçinleri var.. Sayfalarca sürebilecek, birçok sebepler ortaya konulabilir. Bize ayrılan bu kısıtlı sütunda, bunu yazmamız mümkün değil.. Ancak; bir tek önemli faktörü bir parça dile getirmek istiyorum. İzniniz olursa...
Bu önemli faktör; sosyal ve kültürel alanda yıllar yılı oluşan kopuklukları birbirine ekleyecek, dargınlıkları giderecek, bu ilçede böyle fikir ve sanat emekçisi var diyebilecek bir kişinin öne çıkıp, kollarını sıvamamasıdır.. Veya sıvayamamasıdır....
Bazı okuyucu çevrelerimiz darılmasınlar... Sevgili ve ayrı bir değer verdiğimiz, Sayın, Behzat SELUK ağabeyimiz, ileri bir yaş düzeyinden sonra, bir yüksek okulu bitirip Söke’mize dönmeden önce,; bu ilçenin yazarına, çizerine ve kültür emekçilerine hangi kişi, hangi kültürlü, bilinçli kişi saydığımız büyüğümüz, ağabeyimiz öncülük yapmıştır. El uzatıp, küllenmeye yüz tutan sosyal ve kültürel kopukluğu gidermişlerdir..? Taa ki; Behzat SELÇUK ağabeyimiz meseleye el atıncaya kadar bu unutkanlık, vurdum duymazlık devam etmiştir. Ne zaman ki; Behzat bey büyüğümüz; top sakalıyla, sevecen ve daima gülen yüzüyle, tatlı diliyle öne düşmüş, bizim gibi kırgın yazar ve çizer arkadaşları, bir bir gezip bir araya toplamış, bize bu sütunlarda yer ayırtmıştır. İşte o zaman, kırgınlığımız, saman alevince sönmüştür.
Bizim için yazı yazdığımız basın organının niteliği, niceliği ve muhtevası bir noktada önemli değildir. Varlığımızdan haberdar olunması, bize toplumda belli bir değer verilmesi, tatlı bir tebessümle karşılanmamız, bize yetecektir.Her insanın, yalandan da olsa, değer verilmeye, yalancıktan da olsa değer verilmeye, yalancıktan da olsa sevgiye ihtiyacı vardır.
İşte bize, bu gözle Behzat SELÇUK bakmış, bize bu değeri o vermiştir. (Örneğin: 1980’li yılların ilk yarısında Bizim adımıza Söke Şehir Kulübünde bir şiir dinletisi düzenlemiş, Söke’den on bir tane şair arkadaşımıza o geceye davet edip yemekli şiir dinletisi tertip ederek çeşitli ödüller vermiştir. Sayın hocam ve kadim dostum o geceye katılan on bir şair arkadaş için (On Bir Kutup Yıldızı) diye bir şiir bile yazmıştır.) Bu açıdan ele alınırsa; (merhum büyüğümüz) Behzat SELÇUK’a teşekkürü bir borç biliriz. Kendilerini gönülden kutlarım.Hayat yaşamında(Allah rahmet eylesin) da başarılar dilerim.
Değerli okuyucular; bundan böyle bizlere ayrılan bu sütunda zaman zaman yazılarımızla huzurunuza geleceğiz.Bu imkanı tanıyan, HALK GAZETESİ’ne ve Behzat SELÇUK büyüğümüze sevgi ve teşekkürlerimizi bildiririm..

-------

Bu yazımda tozlu anılar dolabından çıkardığım bu makalemi, yıllar sonra yine sizlerle paylaşıp, aramızda olmayan sevgili büyüklerimizin adını anıp, yad etmiş olduk sevgili okuyucularım. Behzat SELÇUK böyle bir makale ile anılıp bırakılacak bir büyüğümüz değildir. İleriki günlerde onunla ilgili şahsına özel bir yazımda olacak ve sizlere sunacağım. (Altın, çamura düşse de altındır) demez mi büyüklerimiz.

(Yukarıda yer alan makale üstündeki tarihlerde SÖKE HALK GAZETESİ’nde yayınlanmıştır..)

Suat Tutak
Kayıt Tarihi : 24.1.2008 20:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Suat Tutak