'Teşkilatlanarak devlet haline gelmiş güçlü bir milletin, zayıf milletler ve ülkeler üstünde saltanat kurması, oralar halkını ve topraklarını kendi hesabına çalıştırması. Kendine bağlı cemaat ve zümreler vücuda getirerek askeri, siyasi, iktisadi menfaatlerini daim geçerli kılması: Buna yuvarlak olarak emperyalizm denilebilir' (s. 7) .
'Tarih gösteriyor ki, gücü, rengi ve bahanesi ne olursa olsun, kuvvete dayalı olan emperyalizm geçicidir' (s. 9) .
'Kültür emperyalizmi, asırlar içinde, uzun bir tarih zarfında geliştirilen 'milli şahsiyeti' meydana getiren manevi ve mukaddes unsurların birer birer harcanıp tüketilerek başka kültür şahsiyetlerinin işgal ve istilasına terk edilmesidir' (s. 18) .
'Kültür emperyalizmi, dışarıdaki mütecaviz kuvvetlerin veya paranın, tekniğin zoruyla değil, doğruca o milletin kaderine hükmeden yabancı ruhlu, kaypak zihniyetli, şahsiyetsiz liderlerin, idarecilerin, para şımarığı zenginlerin ve ana millete layık olamayan 'aydınların gönüllü gayretleriyle gelir' (s. 22) .
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta