Kulluk Şiiri - Sadullah Celik

Kulluk

Gece, benliğimizi boğmadan
Gözler karatoprağa
Sürme olmadan
Bir uyanıştır bu
Dağlar atılmadan
Gökler delinmeden
Yerler sarsılmadan
Seher sularına
Bir kutlu dalıştır bu.

Bütün belalara sabredip
''Yar elinden zehir olsa
İçerim.'' Deyip
Başını şanlı yolda
Feda etmektir bu
Bütün itirazları
Lime lime ederek
Rıza tepelerinde
bir boyun büküştür bu.

Günahları yanına alarak
Ümit kapısına mıhlanarak
Yaşlı ve keskin gözlerle
Bir Nasuh kalbidir bu
Nefs-i emmareye
Göz açtırmayıp
Usanmadan, günübirlik
Yumruk atma işidir bu.

Zalimin zulmüne karşı
Bütün doğruları
Bir tokat gibi, yüzüne
Vurabilme işidir bu
Yakılan Nemrud narına
Dupduru sevdalarla
Hz. İbrahim gibi
Atılma işidir bu.

Raflarda eskiyen ve tozlanan
Sevgiliden bize
En güzel hediye olan
''Muhteşem mektub'u'' alarak
Yüzümüze, gözümüze sürerek
Feyzle okuma işidir bu
İnsan yiyen hayatın
Korkunç okyanuslarında
Havz-ı Kevser sahibini
Kaptan-ı Derya yapma işidir bu.

Büyüklük taslamadan
Kardeşlik ikliminde
İnsan sevme sanatıdır bu
Vazife şuuruna vararak
Herşeyden önce kendimizi
Yargılama okuludur bu.

İbrahim Hocam,
Ne güzel dile getirir;
''Kulluk, ister sağından oku
İster solundan, her zaman kulluk
Daim kulluk.

Sadullah Celik
Kayıt Tarihi : 17.8.2006 23:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sadullah Celik