Bir güneş daha uful etti,
Bir ışk daha söndü,
Her gün sönen,
Binlercesi,
Yüz binlercesi,
Gibi.
Bir yolun sonuna daha gelindi,
Yolcularının yorgun,
Yolcularının bezgin,
Ve bitkin olduğu,
Gibi,
Başı bilinmeyen,
Sonu görünmeyen,
Yolların anası,
Yolcuların,
Kara sevdası.,
Karanlık bir kuyu,
Görünmez dibi.
Bir yel değirmeni,
Ki,
Öğütür,
Önüne geleni,
Geri vermez,
Asla,
Gideni.
Çarkları,
Zaman,
Dişleri,
Dişlileri,
Çok yaman,
Her kes,
Her şey,
Sıra beklemekte,
Her anında,
Her safhasında,
Acıyla inlemekte.
Canlısı cansızı,
Hepsi,
Ecelle mahkûm,
Verilmiş ezelden,
Ebedi hüküm.
Kul-i ruh,
Min emri rabbai,
İnne lillah ve inne ileyhi raciun,
Son fermanı,
Boynumuz kıldan ince,
Hükm-ü kader,
Kılıçtan keskince.
Yok, tebdile, tağyire,
Kimsede mecal,
O!
Kullü nefsin zaikatul mevt,
Deyince.
Kayıt Tarihi : 28.3.2009 14:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Erem](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/28/kullu-nefsin-zaikatul-mevt.jpg)
Hükm-ü kader,
Kılıçtan keskince.
Yok, tebdile, tağyire,
Kimsede mecal,
O!
Kullü nefsin zaikatul mevt,
Deyince.
Böyle hatırlatan sağ olsun!.. 10 puan... Tatlı bir son olsun...
TÜM YORUMLAR (2)