yaşamın payesi suya üflenerek
menzillere mim gerilerek
ruhumuzdan yol çekilerek
günler günler üstünde birikerek
sensizliğe bir süre sonra
kapanmıştım...
aynaların yaralayan kırıklığında
sokakların saklayan kılığında
rüzgarların yoklayan ıslığında
günler günler üstünde birikerek
sessizliğe bir süre sonra
alışmıştım...
küller ve yarınların
sürgün veren yollarında
daraldığım anın
gecenin demir kafesi dağılıp
seherin aydınlığına bıraktığı
zamanın diliminde
rüyama girmiştin
ey mahrur olan sen
gördüğüm rüyanın ardından
yüreğime ip tutarak
yarınların adresini
yoklamıştım
rüya bu...
kuşun kanadında
ne ile yorumlanırsa
öyle zuhur eder
lakin;
gördüğüm rüya
açık ve net olarak
zamanımın karanlığını
aydınlatmıştı
yüreğimde kuruyan çiçekler
canlanmıştı
rüya bu ya...
sen ve ben
ayrı yerde abdest aldık
seni arkamdan gördüm
ezan sesini duyduk
süratli şekilde
selattin camiisine koştuk
vaktinde öğle namazında
ben safların en arkasında
sen tam arkamda
namaza durmuştun
biliyormusun
ey mahrur olan sen
rüyanın işareti gerçek hayatın
izinde yarısı gerçekleşti
küller ve yarınlar arasında
sürgün veren yollarında
senin gelişini gözlüyorum...
Kayıt Tarihi : 24.2.2015 15:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!