küller
iyi veya kötü
geçmiş yaşamın çığlığında
tükenen bitişin kendisidir
küllerin isi
kalbe atılan zehir gibidir
güller
günlerin ve sözcüklerin
sevda buketi olarak
özlenen dirilişin dengesidir
güllerin izi
yarınlara bırakılan nehir gibidir
kumdan eritilen zamanların
şiir serilen mısraların
yürekten atılan taşların
hicranında bulunan
gül yüzlü sen...
bir rüya gibi
aradan yirmi ay geçti
hayallerimin ipek kumaşını
buruşturup önüme attığın
hece karıncaları ile yazdığım
tabağımı ve kalbimi
kırarak gittiğin
o günün
sürgün veren yokuşunda donarak
hatıralar sokağında bedbah
dilenci oldum
sen ey mahrur olan
gül yüzlü
elmas dolan gözlerinle
deniz vuran sözlerinle
yüreğimin mezarlığında kaldın
Kadıköy sahilinin uzayan kollarında
prangalara vurularak sürüldüm
dalgaların tokadını işiterek
hüzünleri saldım
beyaz bulutlara astığım adını
Cihangir'den İstanbul boğazına serpmiştim
Fatih semtinin
nasırlı ayaklarında çiğnendim
Piyer Loti'den Haliç'in mavi saçlarında
gözbebeklerini aradım
Kızkulesine resmini astım
Çamlıca'da seni bırakmıştım
çünkü nereye baksam
sen görülüyorsun
bir nakış gibi
küller ve güller arasında
satırlara örülüyorsun...
Kayıt Tarihi : 24.2.2015 15:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!