Yüreğimin yangını intizara sürüklüyor, günlerimin sızısı ıssızlığa itiyor, düşlerimin batan kayığı hiçliğe gömülüyor, kafam seni resmederek sessizliğe atıyor. Kalbim seni heceleyerek sensizliğin hüznünde yakarışım
adımlarına yayıldı, gözlerinin kuru penceresine yazdığım satırlarım kaldırımlara atıldı. Gözlerim yaşla yırtılarak, gönlüm yasla kırılarak seni anı paketine sararım. Duygularım acı aşla beslenerek, düşüncelerim aşk çıkmazının sokağına seslenerek seni ararım. Hayallerimin aynasından kopmayan, rüyalarımın penceresinden çıkmayan sen... Sensizlik feneri elimde, sensizlik teri dilimde... Sayfalar la karalanarak, günlerin ölü donukluğuyla paralanarak seninle kapanırım. Gölgen tanların kanlı kızıllığında ellerimde tutuldu, gözlerin zihin tutkalında anların kara perdesine yapıştı. Film şeritleri kafa raflarına itildi, ara sıra raflardan anıları çıkarak izliyorum. Bazen ise benden tarafa dönerek gülümsemeni ısırıyorum... Sözlerin sözlerimi kovalayarak, gözlerin gözlerimi kapatarak sevda damlasını içmiştim. Buradan son çıkışınla yüreğim harabeye dönerek senin özleminle zamanım hüzün tutuyordu. Sensizlikle sarsılarak ruhumun izine sokulan ismini hicran yutuyordu. Hüzün selleri anılara doğru sürüklüyordu...
Kayıt Tarihi : 12.8.2006 23:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!