sizin dudaklarınız çıplaktır
kalçalarınız onurlu
bir şehir salınır dişlerinizden
bulutları üvey
yıldızları, parçalanmış çocukları gökyüzünün
sizin elleriniz çıplaktır
kızlar uslanır onüçünde ondördünde
oğlanlar döllenir
tespih tespih dizilirsiniz parmaklarına kadeh seslerinin
irin irin yayılırsınız
sizin gözleriniz çıplaktır
yollarınız giyinik
yalnız bir ağacın titrek gölgelerinden bakarsınız hayata
bir yosmanın parmak uçlarında durursunuz
gecesi boşalır sokak köşelerinizin
yürürsünüz...
Reşide SarıkavakKayıt Tarihi : 29.5.2006 21:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin bariz bir beden dili var diyorum şiiri yudumladıktan sonra fincana dikkatle baktığımda..
Beden dili dedimse bu şiiri mesela şiir gününde okuyacak muganninin,ritüele dair mimik ve jestlerini kastetmiyorum..
Bizzat şiirde geçen bedenden ve uzuvlarından söz ediyorum..Neredeyse her dizeye bir insan uzvu parçalanarak yerleştirilmiş...şiir bomba tesirli sanki :)
dudak
kalça
diş
çocuk
el
kız
döl
oğlan
parmak
irin
göz
yosma
parmak
bunların yanısıra nesnelerin, insan fiilleri ile filmleştirilmesiyle nesneler dünyasının da organik yani birer canlı haline dönüşmesi şiirde cabası...
yolların giyinmesi
sokak köşelerinden gece boşalması
Beden ve uzuvlarının veya bedenin tümel görselliğinin (oğlan kız,çocuk,yosma) modern dönem şiirlerinde kullanılış şekli divan şiirindeki yüceltme(sublime) sembollerinden çok farklı olduğu aşikar...
İsmet özel (teknik medeniyet yabancılaşma) kitabında şuna benzer söylüyordu..
Burada (modern dönem şiirlerinde) beden olgusunun psikanalistik durumuna ilişkin ipuçları olabilir diye düşünüyorum...
Modern çalışma hayatı içinde ofis veya bürokratik yaşamın gündelik çalışma temposu içinde beden düşüncesi ister istemez ötelenir....Bunun bir kendine dönüş ve muhasebe anlamı da olan şiirde tekrar geri dönüşü,bir nevi yabancılaşmaya tepki olarak bilinçaltı yansımasının olması doğaldır..Belki de ikinci yeni sonrası şiirlerde bedenini en öne çıkaran şairdir ismet özel..
Ama bu şiirden farklıdır ve özellikle kendi bedeninin öne çıkarılışını görürüz onun şiirlerinde...
Bu cümleler o kitapta birebir yok elbette..benim oradan okuduklarımın veya o okuma sonrası kafamdan kurduklarımı da içermesi kuvvetle muhtemel..
Şiire dönersek toplumcu olarak nitelenebilecek bir şiirde bedenler basamak yapılarak, bu bedensel uzuvlar üzerinden yansıtılan ve sektirilen düşünce ve duyguların ekseninde duran uzuvların düşündürücülüğü bir ünlem işaretini hakediyor.. parantez içinde değil tabiki hakiki ünlem ve dikkat çekiş anlamında
Öte yandan belki bu açıdan gerek şairin ve gerekse bugünün yazılmış diğer şairlerin şiirlerinin üzerinden incelenmesi gereken bir olgu diyerek şimdilik ayrılıyorum şiirden..
Sürç i lisanla ilgili özür hakkımızı mahfuz tutarak...
yürürsünüz demiş ya şair son dizeyle..bu ifade ''anca gidersiniz'' der gibi bir ironi içinde olsa da biz bunu anlamazlıktan gelerek şiirde bir mitinge doğru yürüyüş kararı ritmi olduğunu söyleyebiliriz..Şiirde bolero sesleri var ravel in...
Miting denilmişti en başta...Miting yürüyüşü ..... Şiirde; ironik kızgılara boyanmış düşüncelerin, yürüyüş temposuna ayak uydurmuş ritmik seslerle aksedişi var...
Madem en başa dönerek mitingten sözettik O halde ,''Kuleye Miting'' sözü nerelere götürüyor bizi ona bakalım...
Kule tek başına alındığında bize çağrıştırdıklarını , türkçeye vurduğu damgalardan bir araştıralım bakalım
kız kulesi, galata kulesi,fildişi kule, gözetleme kulesi, stephan king ten benim okumadığım ancak oğlumun okuduğu kara kule, eifel kulesi..ikiz kule, kuledibi...
eni dar boyu uzun olan inşaat...
şiirin ana duygusuna sembol olan bu kelimenin bilinen anlamından giderek kolayca içinden çıkabileceğim bir yere tekabül etmiyor bu sembol.. o halde sözlükten değil şiirle kelimeye yüklenen anlamdan hareket etmek lazım..gül ve bülbül sembolü kadar aşikar değil..veya japonların bostan korkuluğu gibi de aşikar değil...bizim türk şairlerinin kule deyince martıyla beraber şiir sosu yaptıkları tek kule var o da kız kulesi..sanırım bu kule o kule de değil...Yok canım uslanan kızlardan söz etti diye şiir şimdi kız kulesine miting diyemeyiz yani...
sonra yedikule...zindan özelliği var aynı zamanda??
O halde dönüyoruz şiirin yüklediği anlama bu kelime için...
Kuleye miting mi?
Kuleye karşı miting mi?
Şiir boyu sürüp giden hırçınlık dozundaki öfke selinden bir karşı şiir olduğunu söyleyebiriz..
öyleyse bu kule öyle pek iyi bir kule değil..fildişi yani seçkinlerin kulesi..ama aynı zamanda gözetleyen ve kontrol eden bir kule..bir sistem öngören bir sistemi kontrol eden ve gidişatı gözetleyen...
Biz ona karşı yürüyoruz..onun olumsuz sistemine karşı yürüyoruz..ama onun sistemi de yürüyor. aynı zamanda...toplumun içine sırnaşarak ve habire bulaşarak varlığını sürdüren süreğen ve iğrenç bir sosyolojik kesit var akıp giden..
ehh şimdilik bu kadar..bir kere daha döneriz bu şiire sanırım..
birilerine sesleniş biçimselliğinde ama.içsel konuşma tarzında yazılan şiirler...
şiirin arkasından duyduğum ilk melodi (tema'sal değil) cahit kulebiden geldi
Senin dudakların pembe,ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek, tut biraz.
Sonra turgut uyar
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
ve de sezai karakoç'uncezayirdeki fransız işgalcilerine karşı on yaşındaki kız çocuğunun saf yüreciğinden yazılan şiiri...
Hani sizin şu yüzü kurabiye bir bayanınız var ya
Beyaz ve yumuşak
Hani tepesinde ikisi kısa biri uzun üç tüy var
Onu siz başka yerlerden getiriyordunuz
Sayın Bayanınızın gözleri çakmak çakmak yanıyordu
Siz ötekini Bay Yabancı gizli gizli öpüyordunuz
Elinizle onu belinden tutuyordunuz sonra öpüyordunuz
Siz bizi görmüyordunuz
Biz ağacın tepesinden seyrediyorduk
Siz onu çok öpüyordunuz
Ötesini söylemiyeceğim Bay Yabancı
Ben siz belki bilmezsiniz on yaşındayım
Annem böyle konuşmak ayıptır dedi
Annem o kadına şeytan diyor
Bizim kediler de ona tuhaf tuhaf bakıyorlar
....
Çoğaltılabilir örnekler...
Yine uzaklarına düştüğümün farkındayım söylemek istediklerimin..
malumatfuruşluğun içinde boğulmaktan ne zaman kurtulacağımı merak ediyorum doğrusu:Ama yine de tekrar çaba göstereceğim şiirle buluşmak için..içimden bir ses böyle söylüyor...
TÜM YORUMLAR (108)