alınlar bulanır soğuk terlere
heybeler aşağı ağdığı zaman
köprüden geçerken birden yerlere
eşeğin kuyruğu değdiği zaman
sığınak yerleri uzakta ara
bu sıra gömülür kızaklar kara
geçmiyor aslında senle makara
ahbabın ahir gün dediği zaman
olsanda hasımın kalede bender
böyle musakkaya raslanır ender
makedon padişah büyük iskender
yoğurtlu kebablar yediği zaman
veceteryan kesim doldur göbeği
derdine görmüyor garip bebeği
hayvan sever kisve iti köpeği
detercan sabunla yuduğu zaman
askerlik türü bir vazife celp et
dışında vatandaş takmıyor devlet
köftenin hesabı ödenir elbet
masaya yumruğu koduğu zaman
tiridi şifadır her karnı aça
muhtaçtır kavurma bir demir saca
içeri girilir pencere baca
hışımla kapıdan koğduğu zaman
verme nasibini evladı ayal
kasaptan paranın üstünü say al
rosto biftek yemek olacak hayal
sofrana mart karı yağdığı zaman
malesef ülkenin durumu kötü
pantulu ayakta tutuyor ütü
çanağa koyarlar bir parça sütü
keçiyi koyunu sağdığı zaman
cızbızın peşinde ey mecnun aşık
üstü sucuk misal ıslakız yaşık
gider ayak alın son bir kaç kaşık
hacmi işkembeye sığdığı zaman
hislenir göz görse kıyma listemi
okuma arzusu doyma istemi
pişirmek gerekir ahçı rüstemi
üstüste külbastı yığdığı zaman..
Kayıt Tarihi : 9.10.2010 23:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Demircan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/10/09/kulbasti.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)