Anlamadığımız bir dilde
Bir iki kelime
Alıp-veriyoruz
Anlamadan
Hoşçakal diyoruz.
Aynı gökyüzünün
Aynı yıldızların altında
Ayrı kıtaların
Ayri uçlarında
Değişik düşlere sahibiz artık
Degişik bir rüzgar
Güçlü bir kasırga
Esiverdi aramızdan
Buna hazırlıksız
Martılar gibi
Yorgun kanatlarımızda
Yüreklerimiz yenik düştü
Eksik kalan bir şeyler vardı gönlümüzde
Yaşanmamış
Pürüzlü
Patlamaya hazır.
İnanmak varya!
Hani o sözde var olan -sicak-
Hani ihanette kayıpedilen
Kulaklarıma fısıldayan
Şehvetinin rüzgarını
Her 'canım' dedikçe
İçimde ayaklandırıyorsun
Devrim sabahlarımı.
Vücudunun soğuk terini
Canımda ısıtıyorsun
Yasakların olmadığı bir ülke istiyor gönlün
Söyleyemiyorsun-
Dudakların
Dudaklarımın nemini arıyor
Öpemiyorsun-
İnadına uykusuzum
Bu gece yine öfke dolu
Gecelerimden bir gece
Seni düşünüyorum-
Uyku bana inat
Girmiyor gözüme
Ben uykuya inat
Uyumuyorum
İki inatçi keçi gibiyiz
Şarkıları suskun
Müziksiz bir gece istiyorum
Ödünç ver bana
Ömründen bir dakika
Seninle olayım
Seni kucaklarken
Sıcak bıraktıgın kucagımla
O an;
Herşey susuversin
Duruversin ömrümüzden
Süzülüp giden zaman.
Hislerimde,
Senden, nefrete yer yok
Severken seni bu gönül
Senden, intikam almaya yer yok
Düşünürken seni
Bilinç altındaki
Düşünce kaynağı kuyularda
Seni sevdikçe
Acıya yer yok bu gönülde.
Bu gece benim gecem
Uykuya cephe açtım
Bu gece seninleyim... uyumuyorum...
'Unut' desem
Yasaklara boyun egeriz
Biz değilmiyiz ki
O yasaklara Başkaldıran
Bütün dünya susmuyor
Biz sustuk diye
Bütün dünya ağlamıyor
Biz gülmedik diye
(19 Ekim 2003)
Faruk ÍremetKayıt Tarihi : 25.1.2008 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!