Saçma sapan kayıtlar, ve birkaç masa,
Kulağımda ninniler ve birkaç masal,
Duy bunu, istersen de duyma,
Ayıldığım kaldırımda evsizler yatar.
Çünkü bu adamın kafası bayık, sen de bayıl,
Cenazemde davul zurna, bir zombiyim, tabuttayım,
İçerisi çok sıcak, aç kombiyi bayım,
Sen arkamdan konuşurken ben senin de arkandayım.
Koparma çiçekleri, gökyüzüne yazık,
Ölmemek için çakıp dünyaya kazık,
Bir resim çiz, ya da Van Gogh gibi bağır,
Senin psikolojine bu sanrılarım ağır.
Gecenin yarısı bu, gecenin yarası,
Dolup taşan parklar, sabah simit sırası,
Kilisede çan çalar, ve Camiiler canlanan,
Alkolik şahını ve satrançta mat yapar.
Şahlanan köleler, evlenmiş cariyeler,
Mermiler kalbi deler, şeytanlar kalbi çeler,
Aç ve bir şeyler karala der bir ses bana,
Karaladım bilge adam, mürekkebi yaraladım.
Bu yolu yarıladım, kalıplar yarım kalır,
Damardan akar kan, kanlarım yarım kanı,
Kararım kalıp kalır, kalabalık karam katı,
Cehaletin göstergesi zemindeki yatır.
Saçma sapan kayıtlar, ve birkaç masa,
Kulağımda ninniler ve birkaç masal,
Duyma bunu, ateş et ruhuma,
Cehennem sıcağında ateşler ruhuma.
Düşünmenin büyüsü büyülemiş cadıları,
Hayatımdan daha gerçek La Fontaine masalları,
Yalandan bir hakikat, ve gerçekten kanlar akar,
Diriler mezarlığına ölüler gıptayla bakar.
Ölüm kadar ağır uykum, ve uyurken ayığım,
Titanic'ten daha sağlam okyanusta kayığım,
Kulağımda ninniler, ve birkaç masal,
Bir aptalım canım, babam kadar olamadım.
Yağmurun altında canlanan toprak kadarım,
Savaşlardan daha kanlı kendimle kavgalarım,
Bir martı ol çocuk, sonra seyret kargaları,
Bu cehalet ülkesinde bir aptal mı kaygılarım?
Düşün dur, düşüm bu,
Yükselen küfürlerle düşen düşüm, düşük ruh,
Üşür küçük, gücüm ruh,
Belki de tek gerçek düşüm bu.
Aslolan asılsız varlığımın sahte saydamlığı,
Bir kaydırak kadardır hayatın kayganlığı,
Saygı görmek istiyorsan, hak etme saygınlığı,
Sahilin kıyısına vuran cesedin gözleri kapalı.
Belki de bir kapıyım, öyleyse açma sakın,
Kulağımda umutsuz bir ninni, ve birkaç da aç masalı,
Belki de kendini insan sanan büyük bir martavalım,
Mezarımda oynanan film, "Bir Cenaze Karnavalı".
Psikolojik oyunlarım, güneş bile soğuk kalır,
Rüzgar savurur ve öldürür ağaçları,
Sen de kendini akıllı sanma sakın,
Hayat dediğin birkaç ninni ve biraz da zan masalı.
İskender'in Aynası, hayatımın Aynası,
İnsanların tümü benim hayatımın Aynısı,
Bir Safran'ın içinde Yılanlar yansıması,
Bir Safran'ın içine Yalanlar yansımasın.
Ben de yadsımadım, bu sabah uykuya daldım,
Kıpkırmızı gözlerime tek çare uyku mu kaldı?
Nasıl desem, kendimi hatırlamadım,
Ve sonra ayna sildi kendinden benim yansımamı.
Bir serseriyim canım, ağlayan kaldırım,
Yozlaşmış düşüncesiyle kaldırır kandırıp,
Hiçbir şeyden kalmadı hiçbir farkım,
Ben bir şizofrenim, ve her şey sanrı.
Adileşir gözümde hayatın zorluğu,
Sakladığım her fikir aklımda zor durur,
Bir ahmağım, bakma sakın, bir aptalım oldu mu?
Gözlerini kapa ve istiyorsan duy bunu.
Evrenin tam sonunda bir varlığın ruhu bu,
O kadar hayal meyal ki ve bir o kadar sorgusuz,
Cevapsız onca soru, ve gerçekten yorgunum,
Hayat zaten uzun bir yol, ve ben de yolsuzum.
Karanlık, görmediğim kadar hem de,
Beyazın asilliği siyahın karamsarlığıyla hemdem,
Bir adam aylak aylak dolaşır, sokakta sızar,
Kulağında ninniler ve birkaç masal....
Kayıt Tarihi : 28.3.2023 21:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!