adam çok yaşlı
trenler çok sabırsız
istasyondaki bank da istemez haliyle
raylar alıyor kar altında
iki mavi fener sanıp gözlerini
ölü yapraklar peşinde
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Trenler sabırsızdır. Hızla geçip gitmesi lazım vadilerden. Bir an önce varması gerekir nereye gidecekse. İş işten geçmeden. Binlerce kişinin transit oturduğu kenardaki bank neden kabul etmiyor yaşlı adamı. Tren çalıyor mavi gözleri fener sanıp. Yaşlı adam nereye gidiyor?
Ayakkabıları yarı açık küçük kız da kayboldu ortadan. Gülümsemeye gitmiş. Üşüdükten sonra.
Fildişi vadileri gösteren gizemli haritalar ve her ağaçtan yarış tekneleri. Nedensi ben çam olanını seçtim. Önce çam kabuklarından oyuncak yarış tekneleri yaptım. Yarışı hangisi kazanır bilemem. Hayret. Deniz aldırış etmiyormuş. Susmuş. Yüzlerce yıl öncesinin tadında.
Yalnızlığa çıkmak için kulaçları yetersiz kalan bir insan hiç bir zaman yalnız kalmayacak demektir.
bu şiirin versiyon olarak oldukça daha karamsarı bir şiire taşıdı durdu dizeler beni. Yorumum farklılaşsın, algılamam farklılaşsın diye üstelik kaç kez kopmaya çalıştımsa da şiirden sonunda hep aynı şey oldu..
Ne aşkı ne neşesiyle
Dünya
Onmakta bizi
....
dizelerini tekrar ettim durdum içimden..
Sonunda olan oldu diyerek sözünü ettiğim şiirin genişçe bir kısmını kopyalamaya karar verdim buraya..
sabun yası..
...
...
ıı.
Yıkadılar sonra anladık ölü olduğunu
Alıp götürdük gelin gibi öğleyin
Kesip durduk geyikleri
Kuşları balıkları eski çiçekleri
Nişanlı ölü nedir
Bilmeyenlere denir
Dalgın bir vaktinizde
Bozmayasınız diye geleneği
Taşlara bağladığımız
Siz yunmuş ölüleri
Ne aşkı ne neşesiyle
Dünya
Onmakta bizi
Gelin gömün bari
Sezai Karakoç
Şiir olarak çok güzel.. Anlatım güzelliğinde ortaya çıkan sitem bile güzelliği bozamıyor.
Sabah 08.00den bu yana bir kaç kez geldim bu sayfaya. Uçuştu cümleler içimde.
Biliyorum ki daha çok geleceğim. Ama şu küçük kıza bir kucak dolusu müzik bırakmak geldi içimden. O durmayan ayakları, ayaklarım oldu sanki.
Şu dizelerin güzelliğine bakar mısınız:)
'ölü yapraklar peşinde
yarı açık ayakkabıları
kendiliğinden dans ettiği için
yerinde duramayan küçük kız'
Sevgilerimle
Aynur Özbek Uluç
kulaçlarım yetseydi
gerçekten çıkardım yalnızlığa
harika bir imge kutlarım Nilgün hanım..:)
sevgiler
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta