yoğun bir bakış
gözden düşüp yerde kaldı
kaldırımlar sessiz,yol ağlamaklı,yol deniz
gözbebeklerim gemiler misali meçhule yol aldı
aşka düşen yaştan iz kalmadı
oysa sevdanın soluğu ayrıntılarda gizliydi
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
evet....yol su'da boğuldu ......
oysa sevdanın soluğu ayrıntılarda gizliydi
terleyen avuçlarım dudaklarının nemini hatırlattıkça
gem tutmaz küçük bir umut kıvılcımı içimde göz açtı
gözden geçip,herbir parçam öyle uzun yargılandı
sevda adına söz kalmadı
************
SAYIN ÖGER,
YiNE GÜZEL BiR SiiRiN ALTINA iMZANIZI ATMISSINIZ...
HAYKIRAN YÜREGiNiZ DERT GÖRMESiN...
DiZELERiNiZ CAGIL CAGIL CAGLASIN iNSALLAH.
TEBRIK VE SELAMLAR
.
kasırgaya yürek direndi dudak karıştı beden uyuştu
kirpik gerildi,göz uykudan uyandı,yol su'da boğuldu
sahile vuracak kulaç kalmadı.........
Güzel şiir. Kutlarım. Saygılar. Mehmet Nacar
ey sevgili yol taşından kolay ayıklanmadı
sanma ki hatıraların üstünden koşarak geçildi
tebrikler
“Aşka ve sevdaya dair söyleyecek sözüm var” demiştim bu oyunun prologunda. Ama sonra sustum ve lafı gençlere bıraktım. Bilerek yaptım bunu. Şiirlerimin “didaktik” bir üslup taşıdığı yolunda çok sayıda yorum almıştım. Kasıtlı değildi bu. Demek ki öyle çıkıyorlardı. Üstelik şiirin böyle bir misyonu yoktu. Daha da önemlisi, her konuda öğretici olabilirdik ama aşk konusunda asla!...O herkese dair; herkesi kucaklayan ve yine her insanoğlunun tek başına deneyerek ve aşk kürede ruh ve beden eşiyle birlikte yaşayarak öğrenmesi gereken bir şeydi. Ayrıca, “aşk şairliği” okura zorla anlam yüklemeden “(impose” etmeksizin) yapılması gereken; hüner, özel yetenek ve beceri isteyen oldukça güç bir işti. Kısaca “usta harcı”ydı demek istiyorum. O halde onlara bırakılmalıydı…
Sen ise hiç hak etmediğim halde bana daima “ustacım” dersin. Başkası da diyemez zaten. İzin vermem. Şimdi bu kerameti kendinden menkul ustanı(!) iyi dinle lütfen. Şiirin ve şiirindeki imgelerin güzelliği hakkında bugüne kadar çok konuşuldu. Sıra dışılığını hemen herkes kabul ediyor artık. Kusur ve eksiklerine dostça dikkat çekenler; seni uyaranlar olduğunu da biliyorum. Zamanla şirinin çok daha fazla güçlenip oturacağından ve gelişeceğinden adım gibi eminim. Ama bildiğim bir şey daha var. Sen gerçek bir “aşk şairi” olacaksın!...Aşkı, sevdayı, onlardan kaynaklanan korkuları, hayal kırıklıklarını ve umudun aşkı körükleyen tatlı bir rüzgar gibi esişini öyle hoş anlatıyorsun ki, duygu senin dilinde adeta evrenselleşiyor ve okura “Tamam işte! Bu şair benim duygularımı anlatmış” dedirtebiliyor. Bir tarihte sana “sırf aşk yazma” dediğimi hatırla. Altında yatan duygu ve düşünce ise, “aşk biterse şiir biter” endişesiydi. Şimdi herkesin huzurunda bu sözümü geri alıyorum. Yürü git yoluna ve en iyisinden bir “aşk şairi” ol Derin. “Ustacığın” için yap bunu…
Malzemen o kadar sağlam ki!...
Kocaman sevgilerimle:)))))
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta