Sokağa çıktım.
Saate bakmadım ama az çok bilirim zamanı.
Dilenci kadının kirli yüzünün gülümsemesine çeyrek vardı saat.
Mugalata yapan çakma polisin "Sivil geziyorum." demesine
iki namaz vakti vardı daha.
Bizim mahallenin kahvecisi de bir tuhaf oldu bu aralar...
Bir çay söyledim altı üstü, yarım ihanet geçti üstünden,
hâlâ gelmedi çayım.
Gün dönümünü geçeli çeyrek hamilelik oldu.
Sanki günler hiç uzamadı gibi geliyor insana.
Çok mu hızlı akıyor hayat?
Yıllar geçiyor, kırmızı ışıkta çocuk cam silmesi gibi.
Ölsek, öteki tarafa sorsalar:
"Ne kadar yaşadın?" diye,
cevap vereceğiz:
"Olsa olsa bir sala."
Geldik, gideceğiz. Ömür uzamayacak, kısalmayacak.
Zalim sevmeyecek, mazlum yanımızda durmayacak.
Hiç kimse canını verip bizi ecelden almayacak.
Ne öğrettin bana, biliyor musun hayat?
Ne edep, ne adap, ne adalet, ne nezaket...
Zaman yokmuş aslında.
Geçen emekmiş...
Bundan yürürmüş akrep, yelkovanla yan yana.
Ne alemsin be dünya...
Bana yaptın bu şakaları,
bari başkasına yapma.
Kayıt Tarihi : 8.2.2025 03:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!