Kül Rengi Şiiri - Fırat Ülker

Fırat Ülker
83

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kül Rengi

Güneşin gözlerine
Beyaz bir bez parçası bağladım yine
Körebe oynuyoruz
İlkdördündü başladığımızda
Şimdi ise dolunay
Ben kaçtıkça o kovalıyordu
Ben akreptim o yelkovan
Gözleri bağlıydı ama benden hızlı koşuyordu
Güneş saatinin resimsiz takviminde
Her saat başında,yapışıyordu enseme
Artık dizlerim taşıyordu beni
Ekleminden bükülmüştü bacaklarım
Çölün en ortasında,ufak bi tepede
Çökmüştüm her şeye razı
Ve güneş tam üzerimdeydi
Kavuruyordu beni
Alnımdan süzülen ter de cabası
Çatlamış dudaklarıma işliyordu kokusu

O koca,kurak çölü yuttum bi lokmada
Rakı şişesiydim
Kum gibi çalıyordu
Saati olmuştum
Bir ayaklarımın bir başımın üzerindeydim
İçimde kum şelalesi

Bende durduğu gibi durmuyordu
İçtikçe dönüyordu dünya
Döndükçe içiyor
Çürümüş bedenimden metan gazı çıkıyordu
Yıldız kayınca
Dünya bi cigara daha yakıyordu
Ve bu sonsuz karanlık rengini
Sadece külden alıyordu

Şimdi uçuyorum bu boşlukta
Omzumda bir çift anka kanadı
Sonra bir metal uzayı
Yüreğimin tam ortasında
Düşerken,güneşe çarptım
Sardım bedenime bez parçasını
Küllere bulandım
Başımın ucunda bi göktaşı
Anlayacağınız
Artık açabilirsiniz vanaları
Tabi kaldıysa Fırat'ın
Acı,hırçın,asi damlaları..

09.06.05/02_40

Fırat Ülker
Kayıt Tarihi : 10.12.2005 21:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fırat Ülker