KÜHEYLAN
Öğretmen, eğitimin temel taşı olarak her daim öğretmeyi ve istendik doğrultuda ilerlemeyi sağlayan güçlü bir kaynak ve modeldir.
Öğretmenler, halkın aydınlanmasını sağlayacak kişileri ve onları geleceğe hazırlayacak bireyleri yetiştiren nacizade eğitimcilerdir. Onlar kendilerini her ne kadar toplum içinde küçük bir göreve mutabık görselerde halkın gözünde onlar bir yıldız misali önlerini aydınlatacak ve onlara yön verecek şahsiyetlerdir.
Öğretmenler, halkın kalbinde hissettiklerini ve tarihten gelen büyük yekûnların anlatıcılarıdır. Onlar tarihin tozlu sayfalarında gezinen ve o ruhu, milli şuuru geleceğe taşıyacak yegâne mirasçılardır. Onların önemi her daim yüreklerde, hislerde dem vurur, genç kuşağın nabzında hissedilir.
Başöğretmen olarak M. Kemal Atatürk “ Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Derken öğretmenlerin gelecek kuşaklara yön verecek ulvi şahsiyetler olacağını belirtmiştir.
Öğretmenler birer akıncı gibi savaşın en önünde yer alan, arkadan gelecek olan irfan ordusuna yön verecek ve bu doğrultuda hareketi sağlayacak elleri kalem tutan yiğitlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi, fendi olarak halkın içinden kopup gelen cumhuriyet mirasının savunucularıdır. Bu savunucular her daim cumhuriyet fikrinde birleşen ulus egemenliğinin bir parçası olarak özgür ve tam bağımsız milliyetperver kişilerdir. Bu fikri müdafaa edenler ideal bir fikir noktasında birleşerek şu düşünce etrafında temayül etmişlerdir: ”Cumhuriyet bizimle yükselir. ”Elbette ancak olması gereken ilk önce her ferd olarak yetişmiş, düşünceleri cumhuriyetle birleşen bu gençleri dosdoğru bir ahlak ve davranış üzerinde, şaha kalkmış bir küheylan gibi azimli ve kararlı olarak bireyleri eğitmek ve yönlendirmekle olacaktır.
Cumhuriyet, egemenliğin millete dayalı savunucuları tarafından kurulmuş ve halka mal edilmiş olan yüksek bir medeniyetin odak noktasıdır. Medeniyet yolunda insanların her daim fikirlerini savunabileceği veya doğrudan ya da dolaylı olarak kendi fikirlerini temsil eden kişileri seçebileceği özgür bir ortamda hür ve bireysel olarak bağımsız şahsiyetlerin aracıdır.
Cumhuriyet, tek bir kişiye dayanan, monarşi yöntemine dayalı illegal bir yapılanma değil halkın sesini duyurabileceği demokratik bir oluşumun anahtarıdır. Bu demokratik oluşumun önderinden aldığımız yegâne görevin en önemli temsilcileri, eğitimin ve öğretimin kaynağı, yarınların aydınlık yüzleri öğretmenlerdir.
Unutulmamalı ki yükselen toplumların en zinde şahsiyetleri yarını değiştirecek öğretmenler olmakla beraber olumlu yönde bir gelişimin öngörülmesi için ahlak ve fazilet doğrultusunda yetişmiş gençlerin, bilim ve fenle doruk noktasındaki kabiliyetlerinin buluşmasıyla olacaktır.
Öğretmen görevinin sorumluluğunda ruhlara adanmış bir kalbin terennümlerini taşıyan, samimiyetin boyunduruğunda hareket eden, elinden gelen her çabayı gösteren, öğrettiklerini bizatihi hayatında uygulayan şahsiyetler olmalıdır. Bu mizaç ve öğreti içinde olan bireyler şu sözlere mukabil aynı doğrultuda aksetmelidir.
Süvari
Evlat, çabanın zevkini tatmak lazım!
Coşkunluğu yorgunluğa katmak lazım!
Gördüm ki bu haykırmalar içten… Yalnız,
Yetmez “Yaşasın! ” demek… Yaşatmak lazım!
Evet, çağın idrakini yansıtan eğitimcilerin düşüncelerinde ve duygularında hâkim olan cumhuriyet fikrini yaşatması için bu fikrin gerekçelerini mutlaka kendi hayatında belirlemesi ve bu ideoloji üzerine hareket etmesi de gereklidir. Çünkü hayata bakış açısıyla tutumlu olmayan şahsiyetler fikirlerini hiçbir zaman idrak ettiremezler.
Geleceğe yetişen halkın yöneticileri her ne kadar çağdaş bir bilim ve demokratik yaşam doğrultusunda olması gerekiyorsa bir o kadar da toplum hayatıyla uyumlu ve istikrar içinde olmalıdır. Çünkü halkıyla çelişki içinde olan eğitimciler ve yöneticiler halka yararlı değil, zararlı bir faaliyet gösterircesine tepki alırlar.
Toplumsal hayatla uyumlu, daha demokratik ve çağdaş yarınlar için gerekli olan cumhuriyetin en önemli savunucuları öğretmenlerin halkla uyumlu olarak gelişme kat etmesiyle olacaktır.
Ramazan Ateş 2Kayıt Tarihi : 25.5.2010 22:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!