Kuğulu Park Şiiri - Akın Akça

Kuğular geçidi, geçiyorlar sırayla
boncuk gibi ipe dizilen
…şua’ların şuh şavk’ında. (12)

Hızlı Pandispanya mı keşfetti şu
elimdeki çay bardağı İskandinavya’da?
Süratle hazırlanılan at etlerinin
insanların yemesi için durduğu (12)
şu koca derin dondurucu fast food için… (6)

Sanmam, afak kar yağdırdı ve/ çünkü;
dikit pantheonlarında bir dizi Ulus-mitolojinin …
Ve parkta, bu çimenlikte, sanki yamacına, Cinnah yokuş yolu-eğeri’nin..
yayılan genç kızların, kadınların
ilgi cezp edici tavırları, yaz ayları boyunca (12)
deri montun doğru dışına da raks diyor aslında: (6)
Gülüyorlar, cıvıldıyorlar, havada var şenlik… (3)
Böyle servet, değil bir nevi mal varlığı. (2)

Çin Seddine oturmuş bir gövde kaldırıyor küçük çay bardağını;
tahta, daire oturak sunaklarından, bank niyetine oraya çakılı duran.
Kar yağmıştı, tutmuş burada, örmüş çay bardağının çevresini, bürümüş
..ve çok soğukken hava, cansiperane.. bir kaz atıldı insan içine.
Geldi bankın önüne ve ailelerince uzatılan, atılgan (12)
Bebekler’in odak notaları oldu. (6)

Bir gün daha, akşama neticeleniyordu, (-1)
beton durakların arasında, göğe açılan kiremit dudakların: (-3)
..sokağa kalkan yürüdü gitti, yansıtarak umutsuzu (-6)
Yine, sarı sis ile gümüşi bir gri’nin boz(a) renkli taamı (-12)
noktası arasında ama fısıldadı usta bir beste;
“Akşama evde yine -
mecaz-ı mürsel- kavga var” diye.