Her gün güneşin
son ışıkları karanlığa
teslim olmadan ve
akşamcı su perileri
oynaşmaya başlamadan
biraz önce
Berrak ve kızıl gökyüzünde
Nazlı bir kuğu süzülerek
Kendini bırakır tüm benliğiyle
Evimin önündeki ıssız göle
Öyle hüzünlü ve mağrur
Görenin görür görmez
içine dokunur
bir yüzüşü vardır ki
Gölün o durgun sularında
Can atarsınız dile gelip
Size tüm hikayesini
Anlatıverse diye…
Oysa ki
bilmez benden başka kimse
bir zamanlar eşiyle
ve üç yavrusuyla
mutlu bir kuğu olduğunu
ve bilmez benden başka kimse
soğuk bir akşamüzeri
yine bu saatlerde
elinde uzun demir sopasıyla
kara kuru uzun bir adamın
eşinin boynunu kırıp
yavrularını bir çuvala doldurduğunu
o yavruları için
gölde balık avlamaya çalışırken
evimin penceresinden
tesadüfen
bu sahnenin tek şahidi olduğumu
ve insanlığımdan utandığımı….
ki o insanlık
doğuştan boynu bükük
zavallı bir kuğuya zulmetmiştir
o günden sonra kanaatim o dur ki
kendine insan diyenler içinde
kimse bilmez ben de dahil
sevdiklerini kaybetmek
ne dayanılmaz şeydir…
Kayıt Tarihi : 11.11.2010 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanın inanası gelmese de bu tür olayları, bu devirde hala yaşamak ne acı.
İnsanoğlunun, daha duyarlı olacağı güzel günlere özlemle...
TÜM YORUMLAR (2)