Martıların çığlıkları ölümü çağrıştırır bana
Şehirse kasvetli bir direnişi zamana
Ben yaşamı avuçlarımda hissetmedim hiç
Bir hayali yaşar gibiydim uzaklarda
Her yerde çocukluğumun yaralı izleri
Büyümediğimi anımsıyorum birden
Tüm ayrıntılar geçiyor gözümün önünden
Yüreğimin yerinden kopacak gibi ilk sarsılışı
Dizlerim mecalsiz kalıncaya dek yürüdüğüm
Eski ve harap evlerle bezeli granit taşlı sokaklar
Amansız bir rüzgâra kapılmış gibi
Sürüklenişim yollar boyunca
Hepsi bir kuğu gibi süzülen
kara gözlü kızı görme olasılığından
Bir köşede rastladığımda bazen
Ruhumdaki dayanılmaz yitme arzusu
Bugün uzaklara dalıp gidişim bundan
Martılar yine eskisi gibi beni selamlamakta
Şehir yine ölümcül kasvetini yaşamakta
Yüreğimdeki ürpermeye kulak veren
Eski zamanlardan bir kuğu havalanmakta
Nereye baksam görünen aynı resim
Değişim anlamını yitirmiş sanki
Her yanda bitmeyen meçhul bir şarkı
Nasıl da birden tıkanıyor nefesim.
Kayıt Tarihi : 9.8.2010 11:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!