Ben sustum yıllarca,
yutkundum, içime attım,
ne yangınlar gördüm de
bir kıvılcımını bile sana göstermedim.
Ben edebiyle yaşayan bir adamdım,
kırılınca susmayı,
incinince gülümsemeyi,
yanınca da insanlığımı bozmamayı bilirdim.
Ama sen…
Sen benim en sessiz yerime dokundun.
Beni en çok sen yaraladın,
ve ben en çok sana belli etmedim.
Eğildim, büküldüm, içten içe çöktüm
ama yine de dik durdum.
Benim duruşumun adı edep,
suskunluğumun adı sabırdı.
Sonra bir gün,
senin umursamazlığın,
senin yokluğun,
senin gitmelerin,
senin dönmemelerin
benim sabrımın orta yerine hançer gibi saplandı.
Ve o gün anladım:
Benim içimde taşıdığım sel
artık bendeki setlere sığmıyordu.
Ben artık kendimi bile tutamıyordum.
İşte o an,
kırgınlığımın dili konuştu.
O an, içimden biriken bütün acılar
bir çığlık oldu.
Ben şiirle konuşan bir adamdım,
ama o gün şiirim bile öfkeye karıştı.
Ve ben dedim ki kendi kendime:
“Küfrüm aşar edebimi…
Sana değil belki,
ama içimi yakan her şeye.”
Çünkü ben seni sevdiğim kadar kırıldım,
kırıldığım kadar sustum,
sustuğum kadar bir gün patladım.
Benim kalbim temizdi;
ama kalbimi kirleten acıya karşı
temiz kalmayı başaramadım.
Ben edebimi hiçbir insana bozmadım,
ama içimdeki acının ağırlığı
bazen benim bile gücümü aştı.
İşte ben buyum:
Seven, susan, sabreden,
ama bir gün sabrı taşınca
dünyayı bile kendinden utandıran bir adam.
Benim küfrüm sana değil,
beni böyle yapan kaderime.
Benim isyanım sana değil,
yüzüme kapanan bütün umutlara.
Ve yine de bil:
Ben bütün taşkınlıklarıma rağmen
içimde en çok hâlâ sevda taşıyorum.
Küfrüm gelir geçer,
ama sevgim kolay kolay bitmez.
Ben böyleyim işte;
aşka karşı yenik,
acısına karşı dik,
kendine karşı savaşırken bile
gözlerinde kaybolan bir adam.
Ben Doğan Çeçen'im…
Kalbimde sevda çok,
ama bazen küfrüm bile edebimden doğar.
Kayıt Tarihi : 8.12.2025 18:39:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!