‘Özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü’. Kızılderili Atasözü
Büyümek istedikçe birbirimize çocuklaşmışız
Ne çok azalmışız gönülde yoktan bahanelerle
Bir selama, bir kelama hiç mi vakit kalmamış!
Küçülüp azalmışız biz kendi derinliklerimizde
Hızla tüketiyoruz kıymet biçilemez günleri
Deviriyoruz ardına, bize sunulan değerleri
Unuttuk kardeşliği, unuttuk sevgi kıblesini
Derin bir girdap yaşamak, sevdik zincirleri
Eski bir hikâyenin vakur sayfasıymış hayat
Söküldü güvercin yuvaları, azaldı serçeler
Kartallar uçmuyor artık bakir dağlarımızda
Değişti devran, hangi kırlar bizleri kucaklar!
Alıp başımı gideyim desem, kurşunlara gelirim
Ufkumda kızıl bir öfke, kimden yönümü sorayım
Eşkıyalar kesmiş yolları, kime derdimi anlatayım!
Heybemde kanlı bir bayrak, hangi taşa oturayım!
İtler beslenmiş dağlarda, devrilmiş sahte masalar
Gözümdeki yaşlar katran, anaların dilinde ağıtlar
Acıları dikiyor terziler, nasırlı yüreklerinde saf isyan
Bu öfke harmanı da savrulur, kaçar sürüler saraydan
Kırdılar aşkın kavanozunu, vuruldu yüreğinden arılar
Asmalarda koruk acı, kaygılarımızı dağlardan aşırdılar
Gökyüzü şaşkın düşünüşlerde, nefreti ovalara saçtılar
Küflü bir zincir yüreğimde hayat, umudu puşta sattılar
Kayıt Tarihi : 1.10.2015 13:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!