Nem çiçeği, yeşil gözlü, gizli ve kuytu yerlere yuvalanan arsız bakteri
En bağımlısı beyinde!
Üç harfli insan nemi
Niyette izi..yürekte sızı
Toplumlarında küf tutan yanları var,
Sorgulamayan vicdanlarda sorumsuzluk belirtisi…
Tek hücreli ve çok hücreli küfler var
Çekiştirirler yaşamı küf tutar ilerisi
Küf tutmamış aşkımızın olsun yemini küfün yenisi…
Denizin eteklerine tutunmuş yosun,
Yeni güzellik türküleriyle uyanıyorsun,
Seni fark ediyorum, yanımda yoksun.
Dünsüz gözlerim yarına gülümsüyor,
İpi kopuk uçurtma gibi küf tutmuşsun,
Tutamadım ellerinden yine benden kopmuşsun.
Yırtıyorum sahilleri, gökyüzünün mavisi yerine,
Küf tutan rengini yırtıyorum küf yeminlisi
Bilincin küflü tarihinde nesneler kadar da batta küfleniyor insanlar.
İnsanı sadece halledilmesi gereken bir hedefe koyuyor küflenmiş zihniyetler
İnsansın işte nereye adım atsan insanın ürettiği küfler ile karşılaşıyorsun.
Belirsiz bir son ile yaşamın sıradanlığını tekrar kere yok ediyorsun
Küflerden kurtulma çabaları kendini tekrar ederken,
Küf bir adım öne çıkıyordu kendini yaşamın içine boca ediyorken
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 30.11.2015 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yeni güzellik türküleriyle uyanıyorsun,
Seni fark ediyorum, yanımda yoksun.
Yüreğinize sağlık Önder bey keyifle okudum. Kutlarım
Kendi küfünü oluşturan yiyecekler, bozulmayı önleyen üstbir tabaka oluştururlar.... Koruma görevi görürler..... Üstteki küfü kaldırdığında korunmuş yiyecek sunuma kazırdır.....
Oysa dış etkilerle, yani bozulmaya dönük 'küf' tutmuşsa...... iflah olmaz artık!...... Kökten yok etmek gerekir......
Baskı gören ve değerlerini korumak zorunda kalan, o nedenle içine kapanan toplumlar, birinci örneğe benzer..... Yeri ve zamanı geldiğinde altta kalan değerlerini kullanmak için....
Zihinleri küflenen ve bunu farkına bile varamayan toplumlardaki 'küf' ikinci örneğe benzer... Mutlaga 'bir amaca hizmeten' oraya yayılan bir 'mikrop' vardır..... ve önce yavaş yavaş..... sonra da dayanılmaz bir koku salacak kadar bozulma kendini gösterir..... Ama 'küflenen' bunun farkında değildir, farkında olanları da anlayacak durumda değildir......
Üzerine çok şey yazılacak bir konu 'küf'.... Önder Bey...... teşekkür ederim.... Saygılarımla......
erozyona uğratıyor,
bir de karanlığı sever küf,
maalesef beyinlerimiz de küflendi,
yüreğinize sağlık dost.
Ne çok küflenmiş yanlarımız var, en önemlisi de beyinlerin küflenmesidir ki; Bu bir Milletin Ulus olma bilincini yitirmesi sevdayı, hoşgörüyü, kardeşlik duygusunu, örf adet ve ananelerimizin unutulmasına vesile. Kısacası bir ağacın dibine kezzap dökülmesi ile eş değer...
Nem küflenmenin ana kaynağı olduğuna göre nemin düşmanı olan güneşten yardım almalıyız, güneşli yarınlara ihtiyacımız çok. Güneşi bulmalı bulutları aradan kaldırmalıyız ki güneşimize ulaşalım, onun ışığından, ısısından faydalanalım...
İnsanların kendilerinden ziyade ruhları yalandan, talandan, basiretsizlikten, adalet duygusundan uzaklaşınca küflenir... Güneş doğduğunda adalet teceli eder o küflü yüreklerde küflerinden arınır inancımla...
Bu güzel ve bir o kadar anlamlı şiiri sonsuz Kutluyorum Önder Bey... Selam ve Sevgilerimle Kardeşim...++
NÜFUSUMUZUN BİR KISMI AÇLIKLA BOĞUŞURKEN KÜFLENİP ÇÖPE ATILAN EKMEKLERİ BÜ ŞİİRDEN MUAF TUTUYOR, EKMEK İSRAFIMIZ İÇİN ONLARDAN ÖZÜR DİLİYORUM...
Ne çok küflenmiş şey var çevremizde. Küflenmiş beyinler, küflenmiş gelenekler.Çabalar yetersiz kalıyor küfleri yok etmeye pırıl pırıl vicdanlar ve beyinler küflendirilmeye çalışırken....
Toplumsal içeriği ağır,fakat bir ucundan da sevdaya göz kırpan bir şiir.
Dünsüz gözlerim yarına gülümsüyor,
İpi kopuk uçurtma gibi küf tutmuşsun,
Tutamadım yine benden kopmuşsun.
Çok hoştuu...
Bu güçlü kalemi kutladım içtenlikle sevgili Önder...Nicelerine...
TÜM YORUMLAR (14)