Sen bizim susmayan sevda türkümüz…
Ses versem sana, gelir mi sesim sana Kudüs!
Kirlendi ellerimiz Aksa’na atılan taşı tutamadık,
Tükenmiş gücümüz yine, öksüz çaresiz bırakıldık,
Can versem sana, biter mi esaretin Kudüs..?
Sen bizim kanayan can damarımız…
El versem sana, uzanır mı Mescid-i Aksa’na Kudüs!
Yine uzanıyor kutsal mahremine leş sürüsü peygamber katili,
Elinde sapan taşlı çocuk! İçiyor bak Cennet çiçeği şehadet şerbetini,
Can versem sana, biter mi esaretin Kudüs..?
Sen bizim bitmeyen ölümsüz düşümüz…
Söz versem sana, söz verse sana mü’minler Kudüs!
Koşup gelsek ansızın çevrelesek etrafını olmasa yangının,
Gelse Mekke’den ebabil sürüsü arkasında Selahaddin Eyyübi,
Can versek sana hep, biter mi esaretin Kudüs..?
Sen bizim gelmeyen bayram sevincimiz…
Ağlıyor taş duvarlar, sokaklar sanki kandan ırmak Kudüs!
Yetim evlatlar, gözü yaşlı analar, yine Cennet’ten miskler gelir,
Her yerde Ebrehe, Ebu Cehil, Firavunlar türlü türlü gizlenir,
Ebabil olsak sende hep, kırsak sana kalkan elleri…
Bağrına basıp bizi Affeder misin Kudüs..!
Kayıt Tarihi : 18.1.2025 11:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!