Var olmak,
Heyecanın buysa varsın elbet bir kaldırım taşı üzerinde.
Gafullukta ilahını şaşırmış,
Yılanlara methiyeler düzen sistem içerisinde sen varsın.
Bir korku,
Hangi korku muhteviyatında canavar kestirebilir ki içte sıkışmış niyetleri?
En güzel renklerin cirit attığı,
Tatların, devasa sirkler dünyasındaki amansız zahmetleri var.
Söyleme sakın!
Senin yüreğin yanıyorsa
Eteklerin ırzına sıkışmış anlayışlarda boğuluyorsan
Ve şeref,
Senin için bir hiç algılanıyorsa uluorta
Sakın söyleme!
Kaldırım taşlarının,
Ağaç köklerinin
Ve
Toprak içeriklerinin can yakan duaları sezemiyor belliki seni
Ve sen,
Bir türlü kurtulamadığın garibanlık ablukasıyla cebelleşiyorsan
Direnme!
Belli ki İmamların sen gibi bir derdi yok,
Belli ki mabedler çok tuzu kuru kesilmiş Mekke içerisinde.
Ve belli ki o yanan yürek biraz daha sabretmeli malesef
Ve sabretmesi de gerek.
Şarapla yıkanmış bir onur taşıyacaksam varlık aleminde
Dilimde tevhid, çevremde beni anlamayan şehadetler dinlerim dinlemesine de
Bir gün
Bir gün mutlaka bir kefen yırtacağımı düşünüyordum
Altı kazılan onurumun,
Altı kazılan şerefimin
Ve
Altı kazılan ırzımın derdiyle dertlenmemiş bir harabe düşlemiyordum ki
Öylesine devasa
Ve öylesine şefkat dolu ninniler var ki her bir kulakta
Ardı arkası kesilmeyen canlar pazarında ben de bir satılıkmışım.
Beş kuruş,
On kuruş,
...,
Peki ya bu ahiret kaç kuruş?
Ürpermiş
Ve ürpertiyle dikleşmiş tüyler sarmış ya her bir yanımı
Müjdeler olsun işte size ey garibanlar!
Ben de bir siyah kefen istiyorum tamda şu anda
Ve görüyorum ki artık insanlık bitmiş,
Ben de bittim.
Ben,
O gariban KUDÜS'üm!
Ben,
O ilk yöneldiğinizim.
Ve ben
Şimdilerdeki gariban bir AKSA'yım işte...
Kayıt Tarihi : 13.4.2010 20:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!