beceriksiz değilim öyle mi?
ölmeyi bile beceremedim ben.
öyle ise soruyorum size
ölmek bile bir ömür sürer mi?
bitap bakışlarımda gördüm seni
bu aşkın nakışlarına işledim,
ömür yokuşlarında özledim seni
bu aşkın nakışlarına işledim.
gönlümün topraklarında açan
sevda çiçeğim.
zifiri karanlık gecelerimin
kandili..olsaydın eğer benim
şişelerine doldurmak isterdim
kalbimin,
kapanırasa bir gün yaşayan efsanenin gözleri
kalırsa geriye kutsal sözleri ve şiirleri.
işte şimdi denizler göğe çıkar ala boyanır afak
bugünden sonra sarmalı bir korku sizleri.
küçücüktüm,
hatırlarım parkta oynadığımı
babamın saçlarımı okşadığını.
küçücüktüm,
severdim gülmeyi,eğlenmeyi
aşkın beni soldurur soğuktaki "gül" misali
sıcaklığına sığınmak isterim sevdanın.
leylekler gibi aşarak dağları,denizleri
ıssız diyarlarda varsam tadına sıcaklığının
masallarda gülüne varan "bülbül" misali.
aşk denilen şey ölü doğan bir bebek
bizi tatmin eden onun aylar süren bu varlığı
sevda ise araftaya kaldırılan bir kitabın adı...
peki bizi bu hallere düşüren ne?
kalbimizi böyle hızlı attıran
ve körü körüne aptallık yaptıran...
çok özlemişim seni,
bırakta sarılayım,
mis kokunu çekeyim içime.
çok özlemişim seni,
bırakta bir öpeyim,
doya doya seveyim seni.
ne çok değişmişsin
gittiğin o günden beri,
ne çok değişmişiz...
coşan gönüllerimiz,
kısalmış saçların gibi.
gittiğin o günden beri
yarin sıcak dudağından
dudaklarına bir buse,
bir fısıltı kulağında
göz göze,nefes nefese.
yarin katre katre dudağından
kalemin daim olsun başarılar
kalemin daim olsun başarılar