Küçüklükten Kalan Şiiri - Nuh Karaaslan

Küçüklükten Kalan

Halâ somun ekmeğin ucundan koparır yerim...
Hele de çıtır çıtır;
Fırından yeni çıkmışsa,
Sabah serinliğinde tenine ilişen soğuk,
Ellerini cebine attırıyorsa...
Mahallenin bakkalını geçince;
Etraf tenha, kimsecikler yoksa;
Yürümeyi geçtik, seğirtirim...
Garip bir sevinçle;
Bunu kendime vazife bilirim...
Patlıcanı közde,
Cananı sözde değil!
Özde severim...
Kimseye demem ama siz bilin;
Tanışmadan önce, çok önce...
Onun adını kulağıma fısıldamıştı;
O bastonlu, ak sakkallı dede,
Nur yüzlu derler ya hani, işte öyle...
Halâ yağmuru severim;
Can kenarından izlemeyi, bir süreliğine...
Yürümeyi,
Sırısıklam ıslanmayı, sonrasında..
Çiseliyorsa da kızar,
Ahmak bu yağmur dercesine çatı oluklarının altına giderim...
Spor ayakkabımı severim.
Horoz şekerine biterim...
Gözlerim yaşarır hala anımsarken;
O mavi gözlü kadın,
Rahmetli,
Elleri öpülesice...
Kuşağında saklar,
Çıkarıp verirdi beni görünce...
Sevindireyim diye...
O'ndan hep geriye sayarım;
Küçüklüğumden bugüne,
Acılara istop, istop desem de,
Körebenin arkasından, sobelenirim.

Nuh Karaaslan
Kayıt Tarihi : 4.7.2022 20:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nuh Karaaslan