- ‘’23 Nisan Çocuk Bayramına kimler katılmak istiyor. İsteyenler parmak kaldırsın çocuklar, dedi öğretmen.
Naz öğretmen bir taraftan isimleri yazıyor, bir taraftan da çocuklara telaşlı, telaşlı laf yetiştiriyordu. Bayrama iki hafta kalmıştı. Bayrama katılacak çocukları belirleyip bir an önce çalışmalara başlaması gerekti. Kendi gibi çocukları da bir heyecan kaplamıştı.
Hepside çok şirindi çocukların. Ama içlerinde biri vardık ki çok çalışkan bir o kadarda uslu bir çocuktu. Adı Zeynep. Zeytin gibi simsiyah saçları, kömür karası gözleri vardı ışıl, ışıl.
Öğretmenin yanına çekingen bir tavırla gelerek,
- ‘’Naz öğretmenim bende bayrama katılmak istiyorum, derken minicik kalbi yerinde fırlayacak gibi atıyordu.
- ‘’Evet, seni dinliyorum Zeynep ismini yazalım o zaman,
- ‘’Yazarsanız, çok sevinirim öğretmenim. Bir de ben mavi elbise giymek istiyorum, dedi
- ‘’Neden özellikle mavi giyinmek istiyorsun, dedi Naz öğretmen,
- ‘’Öğretmenim Atatürk’ün gözlerinin rengi mavi olduğu için. Bu bayramı da ATATÜRK biz çocuklara armağan etti,
Naz öğretmenin gözleri buğulandı. Zeynep’e sıkı sıkıya sarıldı. İçi dolu, dolu oldu Naz öğretmenin…
Zeynep sevinçle eve gitmişti. Annesine, babasına 23 Nisan Çocuk Bayramına katılacağını heyecanla söyledi.
Kıt kanat geçinen anne-baba çok sevinmişlerdi ama. Baba yeni işten çıkmıştı. ekmek parasını bile bulamıyorlardı. Ama ne yapıp edip kızını bayrama
hazırlayacaktı.
Zeynep bayramda mavi elbise giyeceğini babasına söylemişti. Çok güzel mavi bir kumaş aldı Zeynep’in annesi.
Zeynep okul çıkışı annesiyle mahalledeki terzide bulmuştu kendini. İstediği modeli söyledi.
İçi içine sığmıyordu Zeynep’in. Bir taraftan dersler, bir taraftan 23 Nisan hazırlıkları provaları yapılıyordu. Zeynep çok yoruluyordu Ata’sının bayramına hazırlanıyordu.
Küçücük kalbi sevinçle pır, pır ediyordu. Zeynep, ilkokul birinci sınıfa gidiyordu. Daha okula başlamadan tanışmıştı mavi gözlü kahramanla. İçi Atatürk sevgisiyle dolu doluydu küçük Zeynep’in.
Yoğun geçen günlerin ardından gelip çatmıştı.23 Nisan. Elbisesi çok güzel olmuştu tamda Zeynep’in istediği gibi.
Herkes istediği renk elbiseyi giyecekti. Ama Zeynep’in gözünden bir şey kaçmıştı. Herkes beyaz ayakkabı giymek zorundaydı.
İçi burkuldu Zeynep’in birden. Üzüm karası gözleri doldu. Bayrama uygun bir beyaz ayakkabısı yoktu.
Söyleyemedi babasına annesine. Elbiseyi bile güç bela diktirdiklerini biliyordu. Nasıl ayakkabım yok diyecekti.
Eski plastik yırtık beyaz bir ayakkabısı vardı birden onu hatırladı. Gözlerinin ışığı tekrar parladı…
Omuz silkti kendi kendine. Kimse kendini beğenmek zorunda değildi. Önemli olan Ata’sının bayramına katılmaktı.
Öylede oldu sabah bayrama geldiğinde herkesin ayağında gıcır, gıcır beyaz ayakkabılar varken; onun ayağında yırtık plastik beyaz ayakkabı vardı.
AMA ZEYNEP ÇOK MUTLUYDU.
Ayşe AkdoğanKayıt Tarihi : 27.4.2010 12:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!