Küçük Sevgilim Şiiri - Görkem Buğra Kızı ...

Küçük sevgilim

Kırışmış bir kağıt parçasıyla başlar hayat,
Üstünde birkaç kalem lekesi,
Gerisi yanmış bir halde bekler sen giderken.
Tütsü kokar bedenim sen benden gittikten sonra,
Aşkla karışık sağanak kar yağışı gözlenir kelimelerin arasından,
Gözlerimden yola çıkar ve
Sular kağıdı meydana getiren ağacı.
Toprağa karışır,
Çamurlaştırır aşkımı
Ve aklımı.
Sana gerçekten aşık olduğumu
Kalem lekeleri sonradan anlatır.
Bense o mürekkepleri
Ağacı suladığım gözyaşlarımla sildim kağıttan.
Hayatımın defterinden yeni bir sayfa yırttım,
Belki seni tekrar bulabilirim diye
Bir başka ruhta ya da bir başka bedende.
Kalemin senin elinde olduğunu unuttum.
Parçalı bulutlu yağmurla,
Hep o treni bekledim,
İçinde sen olan.
Sense hep yanında onunla geldin hayat istasyonuma,
Bensiz ayrıldın her gidişinde ve
Aptal olan kar kelebeği seni yalnız bıraktı.
Sefer aynı
Her yol aşka gider gönlümden
Ama farklı yollar macera doludur ve
Rayların üstünü örten kalbim
Aşk, yanlış yolda gittiğinde acı çeker.
Beklerim seni,
Ölümün kıyameti beklediği gibi,
İnsanın ölümü beklediği gibi,
Ama benim ki biraz farklı,
Seni beklemek yeniden doğmayı beklemek gibi.
Arkadaşımın aşkı mıydın yoksa
Arkadaşına aşık mıydım,
Hayır!
Ben sadece sana sevdalıydım.
Ağaç havayı da sever,
Ama toprağa bağlıdır,
Susuz yaşayamaz,
Havasız da yaşayamaz,
Ama onu ayakta tutan köktür,
Kökü bağlı kalmadıkça hiçbir hayat belirtisi veremez,
İşte sen beni toprağa bağlayan
En önemli meyvesin aşk bahçemde.
Hayata çilekli bakmak
Beyaz perdelerin arkasından
Biraz kırmızı hissetmek hayatı
Çilek tadıyla süslemek aşkı ve
Süt gibi beyaz durmak
Kapkara körelmiş aşka karşı.
Bir konser misali çığlık atarız el ele bu yollarda,
Tüm notalar ayaklarımın altında,
Hayatımı ezgileyen şey gidişin,
Ayak seslerin yüreğimin durgunluğu,
Ve bu romantik şarkı,
Sensizliğimle yalnızlığımın düeti.
Dört duvar arası başladı her şey,
Ve bir duvarında kesişti hayatın, isimlerimiz,
Silik bir fotoğraf gibi kar kelebeği,
Karalanmış o kağıt kadar kederli,
Özlemiş seni belli,
Kaçan kovalanır misali,
Kedi fare oyunu oynandı aramızda,
Ben kedileri severdim,
Sense sevgimi kovalardın yanından.
Zaman çekip gitti,
Ömür gelip bitti,
Bedenler ayrı düştü,
Pişmanlık dayanamadı uykusuzluğa,
Ve ebedi uykuya tutuldu.
Seni özlediğim için pişmanım,
Sevdiğim için değil,
Sana aşık olduğum için değil.
Yaz geldi artık,
Kar kelebeği eridi eksi otuzlarda,
Sonbaharı hissetti içinde ve
Yaprak misali uçtu gitti nehrimin üzerinden,
Haydi hayat,
Aşk denizine götür beni,
Kelebek nasıl yüzermiş,
Göstereyim herkese...