ne yapsamda alsam avcumun içine
yüzüne bir tepsi ay düşmüş gülüşlerini...
bilsen ne güzel düştü
bilsen ne güzel darmadağın
allakbullak
acem tekkesi
fasıl...
gelecek panayırlara kaldı
tahta atlı
elma şekerli saltanat
yatırlara kaldı
umudun göz pınarlarından akan
küçük sesli dua...
insan kendini vurur mu yangınlara
dilenci dualarına beş kuruşluk
ishak kuşundan ürküp
serçe kuşundan kanatlanır mı
uç ha uç
demir döşlü buluta...
kaçak bir yolcu gibi bir gün
taş altında çağanoz
korkularım ustura
kesikleri bilev taşı
biliyorum hem
hem bilmiyorum
kıtlık dedikleri ne menem şey
iti bağlasan durmaz...
bakmayla yaşlanır mı gözler
sarışın sabahlara çizgi çizgi düşüyorsa
siyah kanatları kuzgunların.
biliyorum evet biliyorum
yakmak ateşin doğasında var
yanmak pervanenin...
yürüdük
güler mi evler
güldü
güler mi kaldırımlar
güldü
büyürde yakışır mı bir gülüş
güneşe dönük mağara ağzı...
dağıldı kırlangıçlar
hep varmış gibi
yanyana resimlerde.
eğildik
sıcak sularına kendi iç denizimizin
kalakaldık öylece
küçücük
havuzumuzda...
Kayıt Tarihi : 23.3.2011 08:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!