Küçük şehirlerin birinde,
Korku mu? Kıskançlık mı? Özlem mi? belirsiz,
Karmakarışık duygular ve belki ümitsizlik,
Bedbahtlık, bilgisizlik, imkânsızlık içinde,
Her şeyden uzak ve her şeyin en dibinde,
Bir duygu vardır her ruhun içinde.
Hiç kimse söylemese,
Asla dillenmese de.
Küçük şehirlerin birinde,
Okulun arkasından geçen yolun bitimi,
Ağanın traktörlerle sürdürdüğü çitini,
Tarlaya, çalışmaya, çapaya giden,
Amele kızların biri,
Toprağa nasıl hızlı vurduysa kazmayı,
O gün öğrendi bu kızlar,
Tarla kazmayı,
O gün öğrendiler yıldız saymayı,
Kalem tutmayı.
Küçük şehirlerin birinde,
Kirazdan dönüş yolunda arktan atlarken,
Sepet taşıyordu kolları,
Hiç bilmeseler de topu tutmayı.
Küçük şehirlerin birinde,
Buğday orağında,
Ameleye su taşırken omzunda,
Tökezleyip düşünce öğrendi,
Testi kırmayı.
Yüreği kavruldu, amelenin bağrı gibi,
Ne becerebildi ağlamayı,
Ne yutabildi yufka içinde,
Haşlanmış yumurtayı.
Küçük şehirlerin birinde,
Çavuş dinlenme verince sırtüstü,
Hep kazarken durmadan önündeki tarlayı,
Uzanıp yorgunluklar içinde,
Ne çok unuttuğunu, koca göğü,
Ve ne çok unuttuğunu kendini,
Ve ne çok uzaklarda kaldığını,
Şehirlerden, anladı.
Beldelerin birinde,
Toz, Toprak, çökek, taş,
Kırık dökük yolların bitim yeri,
Bir tarlada belirsizlik, önemsizlik içinde,
Büyük şehirlere kahır dolaşıyordu dilinde,
Bir üzüntü, bir özlem, bir haykırış,
Ve hayattan bir korku, ümitsizlik içinde,
Hayaller kurdu, bir kız bir tarlanın içinde.
Küçük beldelerin birinde,
Mayısta, haziranda, ekimde, eylülde.
Bir nohut, bir mercimek, bir pamuk,
Tarlaların içinde,
Bir kız bir hayal kurdu bildiğince;
Tütün fideleri sökülürken seherde,
Yüz gramlık ton balığı konserve,
Pet şişede meşrubatla birlikte,
Nasırlı ellerinde yüzükleri,
Dinlenmiş birkaç yıl parmaklarında,
Rengârenk giysiler ve bir maksi etek,
Sevgi dolu bir kalp var, cebinin üstünde,
Saplansa da toprağa, topuklu ayakkabılar,
İlgilenivermişti dünyayla,
İnsanlar kadar.
Koltuğunda kalın kalın kitaplar,
Sanki ona da gülüyordu ufuklar,
Ve dilinde bildiği bütün dualar,
Başındaki yazma bile yok gibi,
Fikirler geçer, başlar geçmez,
Hayallerin içinde.
Kayıt Tarihi : 6.12.2009 20:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Korku mu? Kıskançlık mı? Özlem mi? belirsiz,
Karmakarışık duygular ve belki ümitsizlik,
Bedbahtlık, bilgisizlik, imkânsızlık içinde,
Her şeyden uzak ve her şeyin en dibinde,
Bir duygu vardır her ruhun içinde.
Hiç kimse söylemese,
Asla dillenmese de. '
ve i$te söylenmeyeni duyabilmektir marifet.. hem de kendi duymak istediği gibi değil; olduğunca duyurulduğu gibi.. siz duyduğunuzu kalemle ilan etmi$siniz ne güzel..
2005ten gelsin mi bu da:
CAHİLLİĞİME VER
Ben bir dünyayı,
Bir de gezegenleri bilirdim.
Oysa ki
Ne çok dünya varmı$ dünya içinde...
saime :)
TÜM YORUMLAR (1)