Güneşe karşı oturuyor...
Küçük n’ ye benzeyen evde.
çalan çalınan odalarda kapı kolları yok...
Yüzünü soğuğa fırlatmış
fayanslar...
körebe koridor...
sıcakta soğukta duvar...
Bahçe,
Tahta korkularla çevrili,
Çoğu güveli!
Kuru otlar bir adam boyu...
Bir adam boyu yanılgı.
serinliği çağırıyor paslı avize...
Üşümeler taşınıyor çatıya
Sırayı bozmadan,
Aynı hizada yürüyorlar kiremitlerde,
Ayaza!...
Ayazla.
Göğsümü silkelendikçe,
dökülüyorlar...
Elleri bir yerde,
Ayakları...
Dağınık yerlerini tanıyorlar!
Camları kırılmış pencerenin,
Yalnızlığını umursamadan
Büyüyorlar!
Ayaklarını ararken
Daha hızlı koşuyorlar...
Güneşe karşı oturuyor...
Güneş, karşıda oturuyor...
Kayıt Tarihi : 9.1.2024 22:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrik ederim susku, yazmalısın evet..., ama bir vakit daha sadece kendine, kimseye değil evet sede/ce kendine...
zira vaktinden önce dalından kopmuş koruk bir meyveden alınacak tad, kekremsi olur ;)
peki,
TÜM YORUMLAR (1)