Küçük kız ve çam ağacı

Yüksel Nimet Apel
2964

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Küçük kız ve çam ağacı

Ben bir çam ağacı olayım pencerenin önünde
Sen aç perdelerini de konuş benimle biraz
Kış günleri kar fırtına dışarda ayaz varken
Sen sıcak odanda pencerenin camlarında buğular,
O, buğuları küçüğüm minicik ellerinle sil
Bana bak benimle konuş biraz ne olur konuş biraz
Ben diğer ağaçlardan çok farklıyım her mevsim,
Dallarım gür, hele kışın üstüme yağınca karlar
Güneş, te doğunca, ışıl,ışıl olurum yeşil, yeşil.
Ben hep senin pencerene bakar oyalanırım
Seni gördüğümde daha bir canlanırım
Ama duydum ki senin ayakların yokmuş
Bak şimdi üzdüm seni değil mi özür dilerim.
Yani sen pencerenden bakabilirmişsin ancak
Dilsiz de değilsin ya naz yapma konuş biraz
Bu yakınlarda eski yıl bitecek yeni bir yıl gelecek
Yani yeni yıl eskisini sepetleyecek bak güldürdüm seni
İşte diyorum ki yılbaşı diye nasıl olsa biri gelip beni kesecek
Bari sen mutlu ol diye senin yılbaşı ağacın ben olayım
Söyle babana da o gelip beni kessin,ben öyle,
Çok ta üzülmem, bıktım bütün gün ayakta dikilmekten.
Lakin her yılbaşı,yeni dikilmiş bütün fidanlar
Benim bütün komşularım, arkadaşlarım çok üzülürüz.
Hele de yaz aylarında,yanınca o güzelim ormanlar
Biz de yanarız ciğerlerimiz cayır, cayır yanar
Eğer kesileceksem bak yürekten söylüyorum
Gelip kessin beni baban senin yılbaşı ağacın olayım
İlla,da ağaç kesmek gerekmez, ki zaten,
Bahçelerde de dallarımıza hediye paketleri asılır
Ve biliyorsun her yılbaşı kar yağar,çocuklar da,
Kar topu oynarlar, dallarımızda rengarenk ampuller.
Ben yine kendi canımın derdine düştüm,
Seni unuttum sanma, sen yürüyemezsin ki.
Neyse sen unut söylediklerimi de, bir an evvel,
Gelip kessin beni baban; kimseler canıma,
Haince baltayı vurup, şu canıma kıymadan...
Bak unutma bari bir işe yarayayım sana canım feda
Belki o daha nazik davranır da canımı acıtmaz
Ben şenlendireym senin evini bu yılbaşı
İnsanın her zaman bulunmaz ki böyle candan arkadaşı.

3 -Kasım -2008 -Ankara

Yüksel Nimet Apel
Kayıt Tarihi : 3.11.2008 11:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Küçük kız sekiz yaşındaydı; oda penceresinden dışarıyı seyrediyor, hayal kuruyor oyalanıyordu.Penceresinden okulun bahçesi görünüyordu.Teneffüslerde, öğrenciler pür neşe coşkuyla bir yerden diğer yere koşuşup duruyorlardı.Küçük kız bir yandan oyalanıp mutlu olurken diğer yönden,onların aralarına karışamamanın,ezikliğini yaşıyordu. İki ayağını da bir gün cadde de annesinin elini aniden bırakıp,karşı tarafa geçmek isterken,hızla gelen bir otomobilin,altında kalarak kaybetmişti.Olay oldukça yeniydi,sağlığına günden güne kavuşmanın mutluluğunu,artık yürüyemeyecek olmanın,hüznü gölgeliyordu.Bir bez bebeğin sallanan cansız ayakları gibi,sinirleri tamamen kopan bacaklarının ikisini de kesmişti doktorlar.Artık sokağa çıkamıyor,koşup oynayamıyor,çok sevdiği okuluna, da,gidemiyordu.Bütün gün pencerden dışarı bakıp hayal kuruyordu.Oda penceresinin,camının hemen önünde,bir çam ağacı vardı.Sağlıklı günlerinde,karşıda biraz ilerde ki okulunun,ikinci sınıfında okurken,sınıfça,fidan dikmeye gittikleri günler,okul bahçesinde ki ağaçlar ki özellikle bir çoğu çam ağacıydı,öğretmenlerinden de öğrendikleriyle ve tv de gördüğü tema vakfıyla ilgili programlar,onda ağaç sevgisini pekiştirmişti.Annesi gündüzleri işe gidiyordu,yaşlı bir kadının,bakıcılığını yapıyordu,babasını ise hiç tanımamıştı bu küçücük kız.Yine de tanrıya şükrediyorlardı ana kız.Ara sıra annesinin okul kütüphanesinden,getirdiği,hikaye kitaplarını okuyor oyalanıyordu.Bunların içinde,en sevdiği kibritçi kız ve küçük prens hikayeleri idi. Hayal dünyası çok zengindi ve kendine bir dünya kurmuştu,okul,çam ağacı,ve annesi üçgeninde.Annesi akşamları eve eli kolu dolu gelirdi bakıcılığını yaptığı yaşlı kadın varlıklıydı,çocukları da çok seviyordu.Sadece,torunlarının bir köşeye atılmış çocukluk oyuncaklarını değil yeni oyuncaklar,giysiler de alır gönderirdi.Küçük kız,ın fotoğrafını görmüş ona derin bir sevgiyle bağlanmıştı.Yılbaşı yaklaşmak üzereydi.Televizyonda,yollarda süslenen ağaçları,elektirik direklerini,mağaza vitrinlerini izleyip imreniyordu neler yoktu ki bu vitrinlerde noel baba kılığında mankenler,hediye paketleri,vitrin camlarında kar süsü verilmiş köpükler.Birgece rüyasına,penceresinin önünde ki çam ağacı girdi ve çam ağacı dile geldi dedi ki; Bak yılbaşı yaklaşıyor küçük kız,arkadaşım bu yıl ben de senin yılbaşı ağacın olayım ha ne dersin küçük kız gülümsedi rüyasında.Ağaç devam etti sözlerine; Ormanları yakıyorlar biz de bütün canlılar da birlikte yanıyoruz.Her yeni yıl yaklaştığıda genç yaşlı demeden bizleri kesiyorlar acımasızca çok canımız yanıyor,sadece o mu en çok ta soğuk gri sefertası binalar yapmak için de, bizleri toplu halde katlediyorlar.Nasıl olsa beni de kesecek yakında bir hain balta,eğer sen mutlu olacaksan söyle babana o kessin beni,bari senin yılbaşı ağacın olayım arkadaşım.Küçük kız bu kez üzüldü inledi rüyasında,dedi ki benim babam yok hem ben kıyamam ağaçlara hele de sana nasıl kıyarım bomboş bahçeye nasıl bakarım.Rüyasını annesine anlattı o da eski sınıf öğretmenine.Öğretmen eski öğrencisine bir sürpriz yapmak için kollarını sıvadı arkadaşlarından,velilerden.bir iki tv kanalından,projesi için para topladı.Bu parayla önce bir tekerlekli sandalye alındı daha sonra yılbaşı için öğrencisinin bahçesini ve bahçede ki çam ağacını süsleme işine başladılar dallarına hediye paketleri asacaklar öğrenciler de dahil çoluk çocuk yılbaşı sabahı herkesi bahçeye toplayacaklardı.Her şey yolunda gidiyordu.Annesi küçük kıza iki gün şiddetli fırtına olacağını ve onu güvenli bir yer olan arka odaya taşıyacağını söyledı.Küçük kız sesini çıkarmadı annesine itiraz etmedi o da iki gün dişini sıkar kitap okurdu.Zaten bütün gün dışarı bakmak onu çok yoruyordu.Son gün akşamdan kar yağmaya başladı gece de tipiye dönüştü sabaha kadar yağdı.Sabah olduğunda,çam ağacının dalları öbek, öbek karla kaplıydı.Doğa da yapacağını yapmış ilk armağanı küçük kıza o sunmuştu.Herkes çok sevinçli ve heyecanlıydı...Sabah bahçede toplandılar öğrenciler, mahallenin çocukları öğretmenler büyük bir coşku içinde küçük kızın bahçeye çıkmasını onun yüzünde ki sevinci şaşkınlığını görmek için sabırsızlanıyordu. Annesi onu kollarına alıp, gözlerini kapamasını ona bir sürprizi olduğunu söyledi, Bahçeye çıktılar,taze kar havası bol oksijen,mırıltılar,bu günün mutlu bir gün olacağını müldeliyordu.- Hadi kızım gözlerini aç dedi annesi,ilk anda şaşkınlıktan ve gözlerini uzun süre kapalı tuttuğu için bir şey anlayamadı.Yavaş yavaş her şey netleşmeye başladı, herkes oradaydı.Arkadaşları, öğretmenleri,komşu çocukları hepsi,onun için toplanmışlardı onu tekerlekli sandalyeye oturttular.Herkes çok neşeliydi, ağacının dallarında pırıl pırıl kağıtlara sarılı hediye pakatleri,akşamdan yağan kar,ın öbek öbek beyaz bir kurdela gibi görünümü,küçük kız,ın küçük haykırışlarla, çığlıklar atıp ağlamasına sebep oldu.Bütün herkes alkışlıyor yaramaz erkek çocukları,karları birbirlerine savuruyorlardı.Onun tepesine de ağaçtan bir kar kümesi düştü.Artık hediyeleri verme zamanı gelmişti.Herkes kendi hediyesini çam,ağacının dallarından alıp.sürekli ağlamakla gülmek arası şaşkın mutlu küçüğe veriyor onun boynuna sarılıyorlardı.Sürekli teşekkür ediyor etrafa gülücükler dağıtıyorken güneş bulutların arasından sıyrılıp onun yüzünü aydınlattı,gözlerini kamaştırdı.Annesi kızına sarılıp sarılıp, sonra gök yüzüne ellerini kaldırıp şükür duaları ediyordu.Biraz heyecanını yenmişti ki oturduğu koltuğa baktı,bu bir tekerlekli sandalye idi derin bir oh çekti yeniden gözleri yaşardı.Biraz da olsa bundan sonra ev ortamından kurtulacak en azından bahçeye çıkabilecekti.Önce sınıf öğretmenine ve sonra annesi başta olmak üzere çevresindekilere minnetle baktı.Bu kez kendisi minik ellerini birleştirip alkışlamağa başladı.Hiç olmazsa elleri kolları sağlamdı ya.Küçük kız başını kaldırıp gökyüzüne o da dualarını gönderdi Çok mutluydu.Küçük kız, a bir isim koymadım isterseniz siz adlandırın.Hoşçakalın

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Bu şiirimi ve hikayesini Forum alev alıntı diyerek sayfasına almış. Derhal
    araştırıp adımı yazsın aksi takdirde dava açacağım.

    Yüksel Nimet Apel

    Cevap Yaz
  • İnci Germenliler
    İnci Germenliler

    **Ağacımı Özledim

    'GÖLGENE SARILIP AĞLAMAK İSTEDİM, ONU BİLE GÖTÜRMÜŞLER'.........

    Sararmadan solmadan
    Danışmadan sormadan
    Acımadan habersiz
    Yeşil yeşil ağacı
    Dilim dilim kestiler

    Sığınırdım gölgene
    Yaslanırdım gövdene
    Salıncaklar kurardım
    Doyamazdım seyrine
    Yaprak yaprak çınarı
    Odun diye kestiler

    Söyleyin ne yapalım?
    Size kıyan elleri
    Esiyor bak yerinde
    Ağaçların yelleri
    Çölden doğru çalıyor
    Dikkat! .... Alarm zilleri
    Yakar kumlar bizleri
    Geçmez yanık izleri

    İnci Germenliler

    DERİN ANLAMLAR İÇEREN DİZELERİ VE HÜZÜN
    DOLU ÖYKÜNÜZÜ CANDAN KUTLARIM........+...+
    SEVGİLERİMLE................

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    CANIMSIN....BU NASIL BİR DUYGU SELİ BÖYLE. MUHTEŞEMM.. SIRADIŞI BİR ENGELLİ ŞİİRİ.ÖYKÜSÜYLE, ŞİİRDEKİ YOĞUN DUYGULARLA VE AKIŞIYLA.ÇOK ÖZEL ÇOOOK.PROGRAMDA KESİNLİKLE OKUMAK İSTERİM.KUTLADIM TÜM BEĞENİLERİMLE CANN...

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    İnsan yaşamının olumlu ya da olusuz...
    Acı ya da tatlı her anında
    Kendisini yaşama bağlayacak bir dost buluyor, yaratabiliyor...
    Çam ağacının yaprakların bir şiir, bir acı öykünün tanıklığından bir öykü...

    Acıydı ama güzeldi sayın Apel , kutluyorum ....

    Cevap Yaz
  • Ünal Kar
    Ünal Kar

    kesinlikle...

    saygılar kaleminize ve yüreğinize...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Yüksel Nimet Apel