Küçük Kız Şiiri - Hüseyin Kıyak

Hüseyin Kıyak
33

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Küçük Kız

Evet... Telefon sesiydi bu devamlı çalan,
odanın o karanlık öteki ucundan,
uyandı, koştu, açtı o küçücük elleriyle,
irkildi bu simsiyah sessizlik “Alo” sesiyle...

Ve ses; “Beni tanıdın mı küçük kız? ”
Tuhaf geliyordu ses şaşırdı garip kız.
Seni her halinle, gerçekten çok sevmiştim,
ayrılıklı yıllarımı seni düşünmekle geçirmiştim,
hatırlıyor musun mahalleyi? senin yüzünden rezil oldum,
taşındığımızdan sonra mektubunu hep bekledim
doğum günümde hediye ettiğin o siyah kravatı aylarca taktım
seni hala düşünüyorum diye arkadaşlarımdan oldum
darbeler, kriz ve işsizlik derken bunlar içinde boğuldum.

O ses konuştukça bitmiyor, karanlığı yırtıyordu,
“Delice seven benim! Benim küçük kız! ” diyordu.
Loş oda birden çınladı suskun kızın sesiyle;
“Evet! ... Sen... Sen... O’ sun” dedi tiz sesiyle,

O’ yum ya! Sonbaharı seçen bir ağaç
talihsiz umutları yaprak olan O
yerlere atılıp, aldırmadan çiğnenen O
Aşkının acısıyla durmadan kıvranan O
O’ yum işte içine kapanık bir gencim ben...
Ama bir ışık, bir umut, kuru ağaca bir su
ve kravatın yandı, kül oldu artık,
kökü kurudu, tutmaz oldu toprağını,
sonra yanında gencecik bir fidan,
O ağacın yaprakları artık yemyeşil, umut dolu...

Ve kız; “Bu konuşmaların, sözlerin yoksa! ”
Evet küçük kız, kimsenin umursamadığı,
yaptığı işi beğenilmediği, aşağılandığı,
O masum ve zavallı genç evlendi!
Vücudu tir tir titreyen kız kıpkırmızı kesildi,
Haykırarak; “Olamaz! Ben! Geleceğim! ”
“Bekle! Neredesin? Seveceğim! ...”

NE KADAR KONUŞSADA
TELEFON ÇOKTAN KAPANMIŞTI,
SİMSİYAH VE SESSİZ GECE
ÇOKTAN AYDINLANMIŞTI...

(Pınarhisar, Ekim’87)

Hüseyin Kıyak
Kayıt Tarihi : 29.5.2003 16:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Kıyak