Gece soğuk, ayaz, buz gibi bir sokak.
Virane köşede eski han kapısız.
Üç çocuğa yorgan misali sığınak.
Öksüren biri kız titreyen yapısız.
.............
.............
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KÜÇÜK HIRSIZ aykut ilter
aykut ilter albüm şarkısı küçük hırsızım ın şarkı sözleri ;
kucuk hirsizim aykut ilter 05:00
soz, muzik: ozcan kizil
videosu
http://www.izlesene.com/video/muzik-kucuk-hirsizim-aykut-aykut-ilter-eski-defter-z/854962
kendine acimiyorsan
bari bana yan be gulum
sevdigimi gormuyorsan
sozlerim sana dinle gulum
dinle yuregimin dili yoksa
gozlerin ne gune duruyor?
askim sana da bana da yeterdi
kucuk hirsizim
kucuk hirsizim
daglar aramizda yok olurdu
buyuk sevgimden
sana sonkez soyluyorum gitme
ben yurek acisi miyim?
gonlune sigmaz miyim?
sevgim bunu haketmiyor
kucuk hirsizim
kucuk hirsizim
ugruna nelerden gectim
ne bahar ne yazlar verdim
katlim ferman ediliyor …
saksafon : mansur bergamali
elektro gitar: murat tanbay
bas gitar : hakan yelbis
yayli sazlar : gundem
geri vokaller : dogu kilic
klasik gitar : ugur varol
perkisyon : yasar akpence
şiirime yakın alaka ve yorum nezaketinizden ötürü, sizlere teşekkürü bir borç bilirim.Sağlıcakla kalınız.
Engin Nayman
'Gece soğuk,ayaz,buz gibi bir sokak.
Virane köşede,eski han kapısız.
Üç çocuğa yorgan misali sığınak.
Öksüren biri kız; titreyen yapısız.
Soğuktan koşmaca,kuytuya vardılar.
Bir ekmeği demin,üç parça kırdılar.
Yaşamak ölmek mi? Ekmeği çaldılar.
Üşüyen biri kız; iki küçük hırsız.
Sehere çalarken,karanlık ardından.
Her dem çaresizlik,öldürür kahrından.
Bir damla göz yaşı,aktı yanağından.
Ağlayan biri kız; cepte beş parasız.
Hasta kız evladı,duvara yaslandı.
Öksürdü ciğerden,tükürdüğü kandı.
Son bir gayret ile,ekmeğe uzandı.
Doymayan biri kız; ne var ki günahsız.
Çaresiz bir kıza,bir lokmacık ekmek.
Son arzu bu ise,hırsızlık ne demek.
Kaçınılmaz bir son,ölümü beklemek.
Uyuyan biri kız; ve bedeni cansız.
“Uyuyan biri kız; iki küçük hırsız…” '
Bir bütün olarak o kadar akıcı ki kelamı birbirinden ayıramadım. anlamı çok büyük. duygulu.
çok güzeldi.... tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta