Düşerken küçük ellerinden,kaderin masum ve kirli yıldızları
Ağlar kaderine,bilmez yarını,ne bilsin daha çocuk
Daha yarım kalmış oyunları vardı,komşu kızlarıyla
Bir elinde bebek,bir elinde güğüm
Bırakın yaşasın son gününü,asırlar ötesine uğurladığı
Çok özleyeceği,bir daha asla dönemeyeceği çocukluğunu
Ürkmüş gözlerin,nasıl kıydılar sana,küçük gelinim
Annen yokmuydu senin,onundamı dilleri lal'a döndü
Ağan,emmin yokmu,senin hiçmi savunanın olmadı
Senin hiç saçların taranmadımı,gökkuşağının rengiyle
Senin baban elinden tutup,hiç okula götürmedimi küçüğüm
Beyazları giydirmişler,ellerinde kına,saçların simli
Biliyormusun belindeki kırmızı kuşağın değerini
Anladınmı hayatın zalim kulları,nasıl bağrını yırtar sessizlerin
Öğrendinmi araf çizgisinin,ya önünde kalır ya arkasına geçersin
eşinin adamlığıyla
Susmanın cezası sonra çıkacak,küçüğüm
Aşlar yapacak,çocuk doğuracak,evler kuracaksın
Eşine sadık,yoluna yoldaş,bebelerine ana olacaksın
Ve onlarada gözler dikilince,ciğerin yanacak içinde
Ve o zaman dağlar kükreyecek kordan beter,yakacaksın onları
Döktüğün gözyaşları sana şahit olacak,sessizce
Keşke birini sevseydin,küçük gelin
Alsa atına götürseydi seni,o beyaz ülkelere
Toz pembe düşlerin,rengi hiç değişmeseydi
Bilmediği adama gelin giden küçüğüm
Keşke bir sevdan olsaydı,unutabilseydin herşeyi
Kayıt Tarihi : 16.2.2015 02:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)