Yıllar önce arabayla bir pazar günü gezisine çıktık.Daha önce gezmediğimiz yakın çevremizi tanımaktı amacımız.O yoldan da o gün ilk kez geçtik.
Yuarı da dağlarda bir köy olduğunu duymuş ve görmek istemiştik.
Ana yoldan ayrılıp ta o dağ yoluna dönünce; hemen ikinci virajda gördüm onu
ilk kez.Eşime de gösterdim hatta ve gülüştük.
Diğer ağaçlardan çok uzak yolun kenarında tek başına küçücük bir çam ağacıydı.Ama öyle güzeldi ki duruşu.Biz yolumuza devam ettik.
Aradığımız köyü bulduk gezdik,dolaştık kahvesinde çay içtik ve daha da ilerilere bile gittik.
bu gezi hepimiz için iyi olmuştu.Yakın yöremizi tanımak.Ormanın havasını solumak bize iyi gelmişti.Bir kaç hafta sonra bu kez arkadaşlarımızı da alarak yine gittik o köye.
Ve o yoldan geçerken selam verdim o küçük çam ağacına.Orada tek başına oluşu ve ben burada büyüyeceğim gibi duruşunu sevmiştim.
Sanki o da selamı mı aldımı ne?
O günde güzel bir piknik yapıp döndük eve.Ama aklımız orada kalmıştı sanki.
O köy ikide bir bizi çağırmaya başlamıştı. Artık her fırsatta oraya gider olmuştuk.En sonunda oradan bir ev kiraladık.Bundan böyle her hafta sonu o köyde olacaktık.Ve o yoldan her geçişte o küçük çam ağacına gülümsemeye devam ettim.Bu şekilde aradan 6-7 yıl geçti.
Orası susuz bir yerdi ve ağaçlar öyle çabucak büyüyemiyordu.
O çam orada yaşam savaşı veriyor gibiydi.Biz de yaz-kış demeden her hafta sonu o köye gidiyorduk.
Bu arada heryer gibi şehir de büyüyordu.Her yıl yeni sokaklar ekleniyordu çevreye.
Ve öyle oldu ki geçtiğimiz yıl bizim köy yolunda devletin T.O:K:İ evlerinin yapımına başlandı.
Artık o yolda kamyonlar arabalar daha çok işliyor ve daha çok toz kalkıyordu.Benim küçük çam ağacımın rengi kaybolmuştu sanki.Artık o parlaklığı yoktu iğne yapraklarının.Sanki nefesini bile zorlukla alıyordu.Fakat hala yaşamaya çalışıyordu ve sanki''burası benim'' diye haykırıyordu.
Bu inşaatlarla birlikte yollar da değişime uğradı.Her yeri kazıp tekrar yapmaya başladılar.Dozerler dağları yarıp yolu genişletti.Bir çok ağaç köklendi bu yol için.Evet yol güzel olmuştu çift şeritli yaptılar kimiyerine beton duvar döktüler kimi yerini toprak doldurdular.
Her nasılsa benim ağaca kimse dokunmamıştı.O hala orada susuz ve yanlız tek başına tos toprak içinde yeşilini kaybetmiş ama hala yaşamaya çalışıyordu.
Dün yine onun yanından geçtik artık bana gülümseyemiyor gibi çok yorgun baktı.
Benim de onu öyle görmek içimi acıttı.
Küçük çam ağacım hala yaşamaya çalışıyor.Umarım ona kimse dokunmaz.
Umarım birgün yağmur yağarda arınır üzerindeki tozlardan ve yine kuşlar konar o küçük dallarına.Belki yoldan yaya geçenler gölge bile olur güneşli zamanlar da.
Kayıt Tarihi : 20.8.2007 11:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
selami
tebrikler, kutluyorum yüreğinizi...
TÜM YORUMLAR (4)