Yıllar yıllar öncesini düşünüyorum da;
Çocukluğumuz aynı evrende ama garip geçti.
Ne zaman yelken açsak uçsuz bucaksız düşlere
Hep tepe taklak düşerdik yüreğimizin üstüne
Çünkü düşlerimiz büyük gelirdi küçük bedenimize
Ceplerimizdeki delikler yokluğun acımasız adıydı
Ya ellerimiz soğuktan donardı yada düşlerimiz,
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık