Ne sararsın şu naçiz bedeni bırak çıkıp gideyim
Elindeki hayat çizgisini uzatayım
Bir gülüşünü göreyim yeter
Uzaklardan en uzaklardan sardığın yaralarım
Hiçbir benzetmişlik tatmin edemez şu saramadığın bedenimi
Gideceksen ellerini öpseydim öyle git
Dokunabilsem o huysuz rüyalarda sana
Sabahlar daha erken olacak
Birine dokunsam sen sanıyorum ürperiyor en hain tüylerim
Nerde nasılsın kiminlesin
Penceremde öten kuşun ağzı mısın bilemem
Tanrının peşine düşer gibi düşmek isterdim peşine
Sonsuz küçük aralığında sonsuz büyüklüktesin
Yağmurun ıslattığı sevdiğim
Herkes ıslanabilir mi sanırsın
Bir dokunuştur benden sana, yeryüzündeki bütün sulara
Yatmadan önce gel bu sefer
Kocaman delikanlı olmuşum
Aslan oğlum diyor biri bana
Belki hatırlarsın eski zamanlardan bir sevda
Yüzümün yarısı sana benziyormuş
Hala öyle çocuksu, başparmağı ağzında duruyor
Ne zaman götürsem o parmağı dudağıma
Sen oluyorum sonunda
Şimdi yoksun desem, olmaz mı isyanım Tanrının gazabı
Bir sarhoşluk versem şu sulara
Dokunsam ıslaklığına sensin diyebilsem
Öpsem ellerini hayat çizgisine sımsıkı sarılsam
Belki Allah’ta affeder
Anne
Kayıt Tarihi : 2.3.2007 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
acıklı mı olsun?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!