Bir ağustos sabahı geleceğim aklına,
Yürüdüğümüz, oturduğumuz yerlerle.
Çok garip,
Aşkım diyememek artık sana.
Vedanın korkunç busesi.
Bir ayyaşın son yudum şarabı gibi.
Gidiyorum sevgili,
Adın olmayan diyarlara.
Her şeyin başladığı yerde,
İçimde öldürdüm seni.
Tüm gece kuru bir bankta.
Hava soğuk ve ellerin cebimde yoktu.
Çok garip sevgili,
Dün uyurken boynumda.
Bugün nefret çanları adımıza çalmakta.
Sonumuz buymuş küçüğüm.
Özleyeceğim seni,
En çokta birbirimize attığımız gülüşleri.
Severken aniden nefret etmek gibi hayat,
Garip ve tekinsiz.
Bu sana son seslenişim sevgili.
Galiba adın geçmeyecek bende.
Ne kadar sevsemde bu iğrenç hayatta.
İçime gömeceğim seni.
Bu sefer bırakıyorum seni.
Tutulmayan sözler , itilip yıpranmak.
Yordu bu tarumar olmuş bedeni.
Gidiyorum sevgili,
Alnına bir hoşçakal öpücüğü veremeden.
Adını dahi anamadan gidiyorum.
Biz değiliz artık yalnızca sen ve ben...
Kayıt Tarihi : 5.12.2023 10:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Acı, ayrılık , aşk
TÜM YORUMLAR (1)