Küçüğüm Şiiri - Hakan Alparslan

Hakan Alparslan
47

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Küçüğüm

Küçüğüm, aksi havayla beraber geliyor hasretin.
Nitekim uzak, nitekim alabora.
Deniz mavisini ala çalmış,
Bu akan hasret pınarı.
Küçüldükçe küçülüyor yerim,
Sığınmak belki mümkün, belki imkansız.
Üç duvar, bir ufacık pencere.
Üç paslı demir, çevresi ilel ebet küf, yeşil.
Bileklerimdeki yine pas lekesi,
Kim bilir ne ara, bir araya geldi...
Kollarımda mapusluk, ciğerim kedilerin göz nuru,
Bitmek bilmezse bile, hasret denizlere yavuklu...

Denizi görür paslı pencere,
Küf kokusu, yosun lekesi, nedensiz.
Bak, kimi zaman vapur sanırsın,
Bu karşıdan gelen belki kaçıncı viranenin sebebi.
Özlemişim, insan gürültüsü,
O bulanık dumanı nerede.
Hepsi bir rüya, hepsi bir hayal belki de.
Kollarım hep mor, ayılmaya mecal nerede?
Buralarda ekmek yok, dudaklarımda hasretin adı,
Türküsü ezgilerle ahenkli...
Soğuk, nitekim sessizlik dört nala.
Süvarilerin tozutmuşluğu nerede,
Nerede o çorak toprak kokusu.
Aksine yağmur yağan değil mi?
bak aksine avuçlarım sırıl-sıklam.
Küçüğüm, gök, kubbeden ayrı,
Ben senden ayrı.
Küçüğüm ellerin nerede...

Küçüğüm, gökyüzü inadına mavi oluyor buralarda akşamları.
Yıldızsız ve bir buhran içinde.
Sana isimler söylesem,
Sana sadece seni söylesem.
Dilim adına dönüyor aksine.
Bak inadına kekemeyim,
Bak inadına suskun...
Kimi zaman da olsa sızlamaz pişmanlığım,
Ah o eski pişmanlığım.
Yolların aşınmaz elbet, buralarda, bilmem ki ne kadar uzak.
Bir şilep, bir gemi oysa ki,
Bir kayık hayalimdeki.
Yine yağmurlu bir hava,
Ansızın çiseleyen.
Yelken istemem, sadece ellerin,
Sadece bir de yıldızlar.
İkimiz için sadece,
Bir yanan bir sönen yıldızlar.
Dilekler sürekli, adın sürekli,
Sen sürekli...
Küçüğüm, bir başıma koyma beni,
Zindanlar seni sayıklar oldu,
Kör kuyular dipsiz.
Çilem kara, bahtım zifiriden yoksun.
Küçüğüm, yağmur inadına bizden yana.
Islanıyor yine ellerim.
Küçüğüm, ellerin nerede...

Perde gerilmez, ışığım bir kibrit çöpü misali.
Aydınlıktan yana yoksunum, saklayamam.
Küçüğüm bir de bulutlar,
En karasında, en sevdalı bulutlar.
Fırtına, nedensiz savurmaz ki insanı,
Fırtına bu denli esmer.
Buraların adı bilinmez ki be küçüğüm,
İnsanlar unutulmuş, kimlikler firari.
Vuslatın adı bir adım ileri.
Sol sağ ayak sesleri, ve insan sesleri,
Kısık, ıslık modunda sanki.
Gri, kasvetli bir hava,
Işık yok, ses yok, hele sen küçüğüm.
Penceremde küf kokusu, inadına keskin.
İnadına hasretin...
Küçüğüm yağmur inadına bizden yana,
Avuçlarım yine sırıl-sıklam.
Küçüğüm ıslanıyor yine ellerim,
Küçüğüm ellerin nerede...
(10.06.04)

Hakan Alparslan
Kayıt Tarihi : 13.6.2004 00:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakan Alparslan