**KüçüğüM Şiiri - Turgut Gündoğmuş

Turgut Gündoğmuş
59

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

**KüçüğüM

gün ağarır
ağarır saçların
dökülür cam kırıkları
balyozlar dövünür üstünde
tenin acır
acıtır her yanını aşk
ve aşkın ilk resmi mavi,
maviye çalar küçüğüm.
zamanla
'aşkın gözü kördür' deyimi
kibarca
yerleşir benliğine
ne kadar inkar etsen
ne kadar kaçsan boş
gerçekler
us'dan
us gerçeklerden kaçamaz
çelişkilerse yalnızlığın zaferi
zaman, savurganlığıyla
geçit vermez pembe düşlerinin
pembe geçişlerine
yalanlar yanıltır
acı bir kahvenin kırk yıl hatrı kalmaz
telvesinde kalan yol
ve yol ayrılıktır küçüğüm....
birgün mutlaka,
ama mutlaka ''gelecek'' ihtimalini
dirhem dirhem
an be an öldürür zaman
her ne kadar vazolar güllerle süslense de
güller toprakta hüküm sürdüğü kadar
vazoda hüküm süremezdi
işte böyledir miadını tamamlamış aşkların kaderi
ve hiç anlaşılmazdı
aşk için ''gerçeklerin'' toprak
sevginin 'su' olduğu
yalnızlıkla baş başa kalana dek
ve sonraları ah sonrası
hatıralardan hatırda kalan sözler
inceden inceye incitilen benlik
aldanmak,
ne kadar acıysa
gerçekleri kabullenmek
yenilmek bi o kadar acı,
ve bi o kadar acıtır ki artık
hangi yanına
hangi an'a dönsen
kurumuş güller dökülür
zamanın içinden
yüzüne
tenin esmer
esmer olmasına
ama kapatamaz aşkın izlerini
ten sadece yüzün örtüsüydü
gözlerse yüreğin ışığı
hicran çökmüşse
fer'in loşluğunu
saklayamaz aynalar
zamanın aldattığı
yanıltığı kadar gözler kördür.
ve her aşk başta mavi,
maviye çalardı küçüğüm..
süslü yalanlarla büyütülen aşklar,
güneşli bir günde denizlere yelken açmak
gibidir
nereye kadar kürek çekebilir ki
bilekler
oysa aşk dediğin bir hançer gibi
saplanmalıydı yüreğe
çıkarıldığında bile
izi kalmalı
baştan başa sarmalıydı her yanı
'çünkü
zamanın hükümdarlığında
yalanlar, kendine yer bulamaz
ten solar,
gül solar,
ve solanlar tez savrulurdu küçüğüm'.

Turgut Gündoğmuş
Kayıt Tarihi : 28.1.2007 19:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yaşar Kılıç
    Yaşar Kılıç

    gün ağarır
    ağarır saçların
    dökülür cam kırıkları
    balyozlar dövünür üstünde
    tenin acır
    acıtır her yanını aşk
    ve aşkın ilk resmi mavi,
    maviye çalar küçüğüm.
    zamanla
    'aşkın gözü kördür' deyimi
    kibarca
    yerleşir benliğine
    ne kadar inkar etsen
    ne kadar kaçsan boş
    gerçekler
    us'dan
    us gerçeklerden kaçamaz
    çelişkilerse yalnızlığın zaferi
    zaman, savurganlığıyla
    geçit vermez pembe düşlerinin
    pembe geçişlerine
    yalanlar yanıltır
    acı bir kahvenin kırk yıl hatrı kalmaz
    telvesinde kalan yol
    ve yol ayrılıktır küçüğüm....
    birgün mutlaka,
    ama mutlaka ''gelecek'' ihtimalini
    dirhem dirhem
    an be an öldürür zaman
    her ne kadar vazolar güllerle süslense de
    güller toprakta hüküm sürdüğü kadar
    vazoda hüküm süremezdi
    işte böyledir miadını tamamlamış aşkların kaderi
    ve hiç anlaşılmazdı
    aşk için ''gerçeklerin'' toprak
    sevginin 'su' olduğu
    yalnızlıkla baş başa kalana dek
    ve sonraları ah sonrası
    hatıralardan hatırda kalan sözler
    inceden inceye incitilen benlik
    aldanmak,
    ne kadar acıysa
    gerçekleri kabullenmek
    yenilmek bi o kadar acı,
    ve bi o kadar acıtır ki artık
    hangi yanına
    hangi an'a dönsen
    kurumuş güller dökülür
    zamanın içinden
    yüzüne
    tenin esmer
    esmer olmasına
    ama kapatamaz aşkın izlerini
    ten sadece yüzün örtüsüydü
    gözlerse yüreğin ışığı
    hicran çökmüşse
    fer'in loşluğunu
    saklayamaz aynalar
    zamanın aldattığı
    yanıltığı kadar gözler kördür.
    ve her aşk başta mavi,
    maviye çalardı küçüğüm..
    süslü yalanlarla büyütülen aşklar,
    güneşli bir günde denizlere yelken açmak
    gibidir
    nereye kadar kürek çekebilir ki
    bilekler
    oysa aşk dediğin bir hançer gibi
    saplanmalıydı yüreğe
    çıkarıldığında bile
    izi kalmalı
    baştan başa sarmalıydı her yanı
    'çünkü
    zamanın hükümdarlığında
    yalanlar, kendine yer bulamaz
    ten solar,
    gül solar,
    ve solanlar tez savrulurdu küçüğüm'.

    şairi kutlarım güzel eserleriylede
    harika bir kalemin yeni farkına vardım af ola
    şiirlerini her zaman okuyacağım turgut kardeşim tam puanımla puanlarım tekrar selamlarımla hoşca kal

    Cevap Yaz
  • Nazım İnce
    Nazım İnce

    oysa aşk dediğin paslı bir hançer gibi
    saplanmalı yüreğe
    çıkarıldığında bile
    izi kalmalı
    baştan başa sarmalı her yanı
    'çünkü
    zamanın hükümdarlığında
    yalanlar, kendine yer bulamaz
    ten solar,
    gül solar,
    ve solanlar tez savrulur küçüğüm'

    Eline,kalemine ve yüreğine sağlık Can gardaş.Aşk öyle bir hançerdir ki,bir saplandı mı yüreğine kolay kolay çıkaramazsın zaten istesen de.O öyle bir yanardağdır ki,ne kadar toprağın derinlerine gömseniz de,günün birinde alev alev püskürdüğünü görürsünüz.Puanın tam.Selam ve sevgiler Dost Kalem...

    ÇEKENLER BİLİR

    Gönlümdeki sevdâm öyle derin ki,
    Bu dipsiz deryâya dalanlar bilir.
    Suyu dert mavisi,öyle serin ki,
    Tadını bir katre alanlar bilir.

    Bir dert ki dertleri başımdan aşkın,
    Vuslatın hasreti gönülden taşkın.
    Mecnun'a döndürüp,eyledi şaşkın,
    Aşkı susuz çölde kalanlar bilir.

    Sevdâ bir sofradır can ortasında,
    Hep sevgi sunulur gönül tasında.
    Özlem kokar hep yaslı dünyâsında,
    Bu duyguyu âşık olanlar bilir.

    Hasret yazar motif,desen yazıyı,
    Yaşlar böler sıla tüten geziyi.
    Can çeker kalpteki ince sızıyı,
    Ayrılık derdini bilenler bilir.

    Nazım İNCE

    Cevap Yaz
  • Cömert Yılmaz
    Cömert Yılmaz

    Keyifle okudum sevgili Turgut kardeşim

    Tebrikler
    Selam ve saygıyla

    Cevap Yaz
  • Suat Seymen
    Suat Seymen

    oysa;
    oysa aşk dediğin paslı bir hançer gibi
    saplanmalı yüreğe
    çıkarıldığında bile
    izi kalmalı
    baştan başa sarmalı her yanı
    çünkü
    zamanın hükümdarlığında
    yalanlar, kendine yer bulamaz
    ten solar,
    gül solar,
    ve solanlar tez savrulur küçüğüm.


    keyifle okudum

    kutluyorum...

    Cevap Yaz
  • Suat Seymen
    Suat Seymen

    oysa;
    oysa aşk dediğin paslı bir hançer gibi
    saplanmalı yüreğe
    çıkarıldığında bile
    izi kalmalı
    baştan başa sarmalı her yanı
    çünkü
    zamanın hükümdarlığında
    yalanlar, kendine yer bulamaz
    ten solar,
    gül solar,
    ve solanlar tez savrulur küçüğüm.


    keyifle okudum

    kutluyorum...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (31)

Turgut Gündoğmuş