Benim yüreğim küçük, ama sevgim büyüktü. Sana yetmek için her şeyi göze alacak kadar cesurdum. Küçücük yüreğimle, dünyayı sığdıracak kadar çok sevdim seni. Ama anladım ki, senin kalbin benim sevgime kapalıymış.
Seni sevmek, bir çocuğun masumiyetini taşıyordu içimde. Hesapsızca, karşılık beklemeden sevdim. Bir gülüşünle dünyayı unuttum, bir suskunluğunla kendimi kaybettim. Ama sen, bu sevginin ne kadar saf olduğunu görmedin.
Küçücük yüreğimle, seni sığdırmaya çalıştığım her boşlukta biraz daha eksildim. Çünkü sevgim büyüdükçe, sen daha da uzaklaştın. Ne sesimi duyabildin, ne de gözlerimdeki çaresizliği fark edebildin. Sana ulaşmaya çalışırken, kendimden uzaklaştım.
Oysa ben, seni olduğun gibi sevdim. Kusurlarını görmezden geldim, hatalarını anlamaya çalıştım. Tek istediğim, bu küçücük yüreğimle sana huzur olmaktı. Ama sen bu sevgiyi taşıyamayacak kadar ağır geldin bana.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta