Küçücüğüm Şiiri - Temmuz Gezer

Uzaklarda bir yelerden, düğün alayının sesleri geliyor,
Neşeli kalabalık, bir çalıp on söylüyor.
Benim odamın duvarları beyaz,
Görüntüler birbirine karışıyor.
Kimsenin duyamadığı hüzünlü bir melodi
Kulaklarımda çınlıyor...
Umut yok artık diyor
Hazırlıklı ol! Öylesine günler başlıyor.
Yalnızlığım katran misali,
Önce yüreğim, sonra gözlerim kararıyor...
Ve sarı saçlarını papatyalar süslemiş,
küçük kız ağlayarak bana el sallıyor.
Umut renkli gözlerindeki yalvarışla,
Uzanıyor birden,
Uzaklığına rağmen dünyama.
Küçücük avuçlarındaki şevkatle,
saçlarımı okşuyor.
Minnacık göğsündeki yüreğine yaslıyorum başımı
Küçücük bedenine sığdırdığı, kocaman yüreğiyle
Sarmalıyor beni.
Savunmasız kalan duygularımla boşalıyor gözyaşlarım
Beyaz dantelalı eteğinin önünde küçük bir göl oluşuyor.
Usulca dokunuyor minicik elleri ile gözlerime.
Pırıltılarla gülümsüyor, gözyaşlarımı siliyor,
Minik cebinden çıkardığı,
Kağıttan gemiyi yüzdürüyor gözyaşlarımda.
Elleri ile yüreğimi tutuyor, titriyorum.
Birak beni küçüğüm,
Çık git dünyamdan,
hayat seninle başladı ama....
Sensiz devam ediyor.
Sen papatyalarla geçmişte kal!
Ben soğuk iklimlerde üşümeye alıştım.
Oysa sen öylesine narinsin ki;
Bakma bana öyle,
Yüreğim yangın yeri, bedenim üşüyor.
Isıtamazsın onu çok geç
sen uzak yıllarda kaldın
Ben seni koruyamadım.
Öfkeliyim bu gece anlıyor musun! ! ! ?
Sen yerinde kal, bıraktığım gibi...
Bırak acılar dört koldan gelsin
Bırak sevda sadece sözcüklerimde kalsın!
Kolum kanadım kırıldı anla.
Dayanmaya gücüm yok
Seninle oynadığımız mutluluk oyunu kandırmıyor beni artık.
Süslü yalanlar söyleyemiyorum bu gece kendime.
Bırak haykırayım gökyüzüne,
Bırak parçalasın çığlıklarım geceyi
Söyleyin bu geceye tüm çalgılar
En acısından notalarınızı.
Savurun parçalansın bağrım ezgilerinizle.
Boşalsın içemediğim kadehler arka arkaya.
Kabarsın deniz, dövsün kıyıları öfkeyle.
Çekil ay gökyüzünden,
Aydınlatma geceyi.
tek bir yıldız parlamasın bu gece.
O uzak dağlardaki karlar eriyin,
Ya da çığ olup kapatın bedenimi.
Yaşama umudum söndü bu gece.
Karlı dağların prensi öldü.
Anlayın yastayım işte.
Akmasın nehirler, çatlasın yeryüzü,
Çoraklaşsın toprak ana, açmasın papatyalar,
O öldü yastayım, anlayın işte.
Ne yapacağım şimdi ben onun olmadığı bu yerlerde