Islanıyor, yosma taşlı şehr-i saadet
ve üşüyor buğulu göğün gecesinde.
Ey Ankara! Hengamesi çığırtkan,
Filinta vurmuş bağrımdan kopan et.
Dirilişin yakındır, yas etme.
Belki bugün, belki yarın; oluk oluk coşarız.
Her gece, zihnimdeki düşünceler doluşur gözlerime.
Susmuş gönlümden sızar, boğazımda göleklenirsin.
Gökteki hilal yüzüne yansımış, yarım bir aydınlık var.
Buselerin diyarını görüyorum.
Ölüm gibi bakıyor gözlerin ve vuruyor beni bağrımdan.
Tek emelim, ölümün kavuşturduğu sen.
Sen gideli oldu günler, belki aylar
Ama elime değen sadece kalemler ve sigaralar
Ettin beni şair, artık susmaz şarkılar
Bu soğukta ciğerimi yakan sana,
yâr demiştim ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!