Yönümü bilmiyorum izimi bilmiyorum
Sararmış yaprakların arasında yürüyorum
Diyardan göçen kuşları izliyorum
Sana çıkabilecek yolları arıyorum
Hava soğuk ellerim üşüyor
Bir şey kaybetmişim biliyorum
Beni çağırıyor gibi
Duyamıyorum ama hissediyorum
Beni anıyor gibi
Bir kavuşma arzusu büyüyor içimde
Bekliyorum seni
Toprağın yağmuru beklediği gibi
Kumsalın dalgaların yolunu gözlediği gibi
Usul usul esen rüzgar gibi
Bekliyorum yağmur yağmıyor
Kızıyorum kendime
Bu acımasız dünyada
Neden karanlık çiçeğini
Pencere önüne koyuyorum
Neden mevsim kışken
Geldim gördüm
Vardım bilemedim
Piştim sandım
Olmadığını kavrayamadım
Geçtim dedim
Ah kalbim gelmeyeceğini bile bile
Kuşları beklemeye devam ediyorsun
Hiç açmayacak gülleri içine hapsediyorsun
Çöle yağmur yağacak zannediyorsun
Umut kırıntıları toplayıp duruyorsun
Ilık bir yel eser seni düşlediğimde
Büker yanımdaki otların boynunu gücünce
Ben daldıkça düşler denizine
Arttırır kasvetini uyandırmak istercesine
Bense dalmak isterim olabildiğince derine
Hissetmek seni her bir zerremde
Öyle bir sevda ki bu gönlümü yakıp kavuran
Karşı çıkmama dahi izin çıkmıyor içimden
Gözlerine,saçlarına,yüzündeki her noktaya baktıkça
Müebbet hapis yiyor gönlümde
Canım bedenimden çıkarsa belki o da çıkar diyorum
Dokun nefessiz hayatıma
Değişsin renksiz dünyam
Göğsümün çiçekleri açsın
Kuşlarım bulutları aşsın
Gel kurtar bu dipsiz kuyudan
Tabiata bakmak
Maverayı görmek gerek
Menfilikten çıkmak
Bedbahtlığı bırakmak gerek
Âmili bilmek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!