Seni kavgalarda tanıdım,
Geçmişini güne vuruşlarını
An be an yaşayışlarını
Ah o dili lal olasıca kahraman!
Senin gönlünün nurunu nefrete boyayışlarını,
Sende kalsın bakışların
Sana hitap alkışların sende kalsın.
Attığımda benim diye,
Geri aldın ya nefesini,
Bir bir topladın
Girdap köpüğündeki sözcüklerini
Ay yıldızım al üstünde,
Atam ceddim baş üstünde,
Neferlerim iz üstünde,
Şehit oğlu şehit adım!
Allah yolu aynı yoldur,
Akşam oluyor bak,
Sahte gülüyor yüzüm.
Ne hırsmış bu insan içi!
Siyahı fazla kaçırmış duvarlarım bugün
Gökyüzüm hala kavun içi
Sevdiğim renk hala hüzün…
Bükülür boynum, utanır gözlerim karşında,
Senden ötesi gayri haramdır bana.
El vurdun da gönlüme, gönlünden yana yana,
Senden başka yar bilmem, haramdır bana.
Bir oyunmuş hayat, misketlerimde
Sonbahar yapraklarıyla debelenmekmiş,
Kar ile yağmur ile evcilikmiş.
Yeni anladım her şeyi
Zaman acımasızmış
Benim gibiymiş meğer,
İçim bir tuhaf bugün...
Koyunlar kasap,
Gönüllerde azap,
Dudaklarda af bugün.
İçim bir tuhaf bugün...
Tırnakları aşınmış cümlesinin kazımaktan
Sığmamış çürük beden kendi ile savaşmaktan
Biçare yüz, hayalde de şefkat!
Geldi işte Azrail
Heyhat! Bu ne inat?
Sözüm benim sözümdür,
Dediklerim has özüm.
Ancak korkum yaratan,
Bana o verir ölüm!
Aşındırmaz kapınız,
Ben kâşifim,
Kainattaki ayeti keşfettim...
Semada birikip yükselen duaları
Yağmurun bereketini bilhassa.
Gönlümdeki yüce adı zikrettim
Ruhumun şehadetini keşfettim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!