Gözlerin yedi kat güzellikten daha güzeldi
Seni sevmek, hayatımın en güzel hikâyesi
Çıkmayacağını bildiğim sokağa yürümekti
Uğruna son nefesimi hiç düşünmeden vermekti!
Bir düş görmüştüm, hani hiç bitmeyecekti?
Aldandım yalan dünyaya, sandım gitmeyecekti
Gözlerin ay gibi parlar geceme
İçimi yakıp kavurur gülüşün
Teninin sıcaklığını hissedince başucumda
Dolar milâdı sensiz geçirdiğim ömrümün
Gecenin ayazı yokluğunun soğuğuna denk
Ellerim sensiz üşüyor hani nerde adalet!
Hayaller umutlara emanet
Bende el değmemiş gönlüne
Kalbimin ilk zaferi seni kazandığım gün
Belki senin de bana ilk yenilgin
Bilmez mi meftun olduğumu deli divane gönlün?
Evimin her odasında senden bir bölüm
Susmak bilmez bazen satırlar
Anlatsa da işitmez kulaklarım
Derdime derman olacak panzehri ararım kapı kapı
Güzelliğine yok hiçbir dilde emsal!
Paslı kapımın önünde dururum intizar intizar
Eşsiz bir eda ısıttı içimi, sonbaharın sonlarında
Sesini ilk defa o zaman işitti kulaklarım
Canımın cananı oldun bir gülüşünle!
Ben saatleri, sana kavuşacağım dakikalarla ezberledim
Ömrümün hazin sonuydu, sana çıkmayan uzun yollar
Ben sevmeyi, senin bahar bahçe kokundan öğrendim
Dolaşsam diyar diyar kadem kadem
Anlatsam gönül kumbaramda birikenleri
Dilinin mukaddes edasında kaybolsam
Tezahürüne kapılsam gözlerinin, haykırsam,
Tafsilatlı bakışlarına dalsam ifrat ifrat
Mest-i zevk etse içimi, varlığın
Müptela-i Aşk
İçimde uçuşan kelebekler anlattı sevgimizi
Pür dikkat dinledim duyabilmek için
Kalbimin sesiyle birlikte, eşsiz bir eda sundu yüreğime
Kanatları çırpındıkça konuştular
Ömrümüz kısıtlı ama aşkınızı görünce,
Sonsuz bir döngü içerisinde kalbim
Dönüp dolaşıp sende duran bir saatin parçasıyım
Gün ışığında parıldayan kar taneleri kadar naif!
Toprağın kokusu kadar hoşsun içimde
Sen bütününle benimsin suyum, yağmurum, ayımsın
Canımın en nadide parçası güz çiçeğim
Gecenin sessizliğe boğulduğu saatler oluyor ya hani ben o sa-
atlerimi sana adamayı tercih ediyorum Bir sevap daha eklenecek-
se amel defterime, o seni sevindirirken olsun istiyorum Bedenimi
usul usul okşarken rüzgâr, gözlerime bakıp içimi ısıtmanı bekliyo-
rum Sabırsız olduğumu düşünürsün ama her geçen zaman dili-
minde sana sabretmeyi de öğreniyorum. Abarttığımı da düşünme,
Yalnızlığımın kalabalığına sığındım bu akşam
Çaresizce neye sığınacağımı düşündüm
Dermanı da yok ki şu bir çare gönlümün
Ağlaya ağlaya yine yastığıma gömüldüm
Yalnızken mesken tuttum karanlığı kendime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!