Namı ve şanı varsa, efendi olmalı kişi
Efelikle halledilir, efendi olmayanın işi.
Mal ve mülk Allah'ındır, varlık ölçüsü ne?
“Zarar benim değil, ben emanetçiyim” de.
Can yarası, cam yarasından çok acıtır.
Geçmişte yanan can, dikiş tutmaz açılır.
Bugün “yalnızlar günüm" hediyemi verin.
İçimdeki bu yara, cam yarasından derin.
Gözler üstünde, sana göz koyamadım.
Yüzün öyle güzel ki, seyrine doyamadım.
Herkes değerlidir, ederi ahlak ölçüsünde
Fiyatıyla o ağırlığı, ayarının külçesinde.
İnsanoğlu ekmeğine basmaz, günah bilir.
Mazlumların üzerinde, zalimler tepinir.
Tattın mı aynı balda, çiçekle çam tadını?
Arı sevmez hileyi, bal çiçekse çam adını.
Alıcı olur gül bahçesinde dikensiz gülün.
Yüzücüsü az olur, dibi görünmez gölün.
Dinsize beşik, münafığa eşiktir düzen.
Dine ve dindarlara mal edildi beni üzen.
Ölüm gizemli tuzak, bile bile düşeceğiz.
Ağaçta sararır yaprak, rüzgara küseceğiz
Uykusuzken uyumak ve uykuda uyanmak.
Ey Azrail! Zaten yanacağız, canı az yak
Karanlık güzeldir, astarsız yüzleri saklar.
Dardır bu yollar, çıkmaz sokaklara çıkarlar.
1990
Kayıt Tarihi : 24.3.2009 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!